* Davacının 3713 sayılı Yasa kapsamında terör vazife malulü aylığı bağlanması ve 2330 sayılı Yasa kapsamında nakdi tazminat ödenmesi isteminin zımnen reddine ilişkin işlemin iptaliyle birlikte 3713 sayılı Yasa kapsamında terör vazife malulü aylığı bağlanması ve 2330 sayılı Yasa kapsamında nakdi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı, 3713 sayılı Yasa kapsamında terör vazife malulü aylığı bağlanması isteminin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılacak dava ile 2330 sayılı Yasa kapsamında nakdi tazminat ödenmesi isteminin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılacak dava arasında 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesinde öngörüldüğü şekilde maddi veya hukuki yönden bağlılık yada sebep-sonuç ilişkisi bulunmadığından (2 ayrı dava açılması gerektiğinden) dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi hükmüne aykırı olması sebebiyle dilekçenin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır. (Ankara Blg.İd.Mah.11.İd.Dava D.2022/39 E-2024/23 K)
* 2330 sayılı Kanun’un “Nakdi tazminat ve aylığın etkisi” başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun hükümlerine göre ödenecek nakdi tazminat ile bağlanacak emekli aylığının uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığı olduğu; 2. fıkrasında, yargı mercilerinde maddi ve manevi zararlar karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen nakdi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıkların gözönünde tutulacağı; “Öğretim ve sağlık yardımı” başlıklı 7. maddesinin 4. fıkrasında ise, bu Kanunun kapsamında bulunanlardan, tedavi giderleri kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanamayanların tedavilerinin; Devlet, üniversite, Sosyal Sigortalar Kurumu hastaneleri ile askeri hastanelerde ücretsiz olarak yapılacağı hükümlerine yer verilmiştir. Olayda, davacının … İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapmakta iken, 21/06/2007 tarihinde Merter Savaş Caddesi üzerinde bulunan elektrik trafosundan duman çıktığı yönünde anons yapılması üzerine olay yerine intikal ettiği esnada trafoda meydana gelen patlama sonucu yaralanmasının 2330 sayılı Kanun kapsamında kaldığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Nitekim, anılan olay nedeniyle İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonunun 27/10/2011 tarihli ve 0789 sayılı kararıyla davacı polis memuru Ö.Ç.a 12.247,40 TL nakdi tazminat ödenmesine karar verildiği görülmektedir. Ayrıca, anılan Kanun kapsamında bulunan ve zarar gören personelin tedavi masraflarının kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanması, karşılanamayanların tedavilerinin ise 7. maddenin 4. fıkrasında sayılan hastanelerde ücretsiz olarak yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda Dairemizin bozma kararı sonrasında Mahkemece, davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı İçişleri Bakanlığından sorulmuş olup, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden davacı Ö.Ç.’a herhangi bir tedavi masrafı ödenmediği, sadece olay nedeniyle nakdi tazminat ödemesinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerden (fatura ve sevk irsaliyesi vs.) ise, davacı tarafından tedavisine yönelik olarak toplam 4.000,00 TL harcama yapıldığı ortaya konulmuştur.
Bu durumda, 2330 sayılı Kanun’da tedavi giderlerinin Nakdi Tazminat Komisyonu kararıyla ödenen nakdi tazminat dışında sağlık yardımı olarak ayrıca düzenlendiği, anılan komisyon kararıyla ödenmesine karar verilen nakdi tazminatın tedavi giderlerini kapsamadığı gibi kararda davacıya tedavi gideri kapsamında bir ödemenin yapıldığına yönelik herhangi bir ifadeye de yer verilmediği anlaşılmakta olup, meydana gelen olayda oluşan zararı hizmet kusuru ilkesine göre tazmin sorumluluğu bulunan davalı idarece, davacının belgelendirdiği 4.000,00 TL tedavi masraflarına ilişkin zararın tazminine hükmedilmesi gerekirken 4.000,00 TL maddi tazminat talebinin reddine ilişkin Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.(Danıştay 10.D.2018/3199 E-2022/5934 K)