As.C.K’nın 87/1’inci maddesindeki bu tanıma göre emre itaatsizlikte ısrar suçu;
1) Üst veya amir tarafından, hizmete ilişkin bir emrin verilmesi,
2) Astın bilerek ve isteyerek verilen emri;
- a) Hiç yapmaması veya
- b) Emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddetmesi ya da
- c) Emir tekrar edildiği hâlde emri yerine getirmemesi şeklinde oluşmaktadır.
Emir vermeye yetkili amirlerin hizmetin düzgün, verimli ve kesintisiz bir biçimde yürütülmesini temin etmek maksadıyla, konusu suç teşkil etmeyen, yasa ve diğer hukuk kurallarıyla düzenlenmemiş konularda, somut kural ve prensipler koyabilme yetkisine sahip olduklarında kuşku bulunmamaktadır. Ancak, amirin bu yetkisine dayanarak yaptığı her düzenlemenin ve söylemin askerî hizmete ilişkin bir emir olduğu söylenemez. İç Hizmet Kanunu’nun 16’ncı maddesinde yer alan “amir maiyetine hizmetle ilgisi olmayan emir veremez” hükmü gereği emir ile askerlik hizmetine ilişkin hususların yapılması ya da yapılmaması istenir. Özel işlerin yapılmasına yönelik istekler emir olamaz. Yapılan isteğin emir niteliğinde olabilmesi için o isteğin meşru olması, hukuka aykırı bir durumun olmaması, yetkili bir amir tarafından verilmiş olması, hizmete ilişkin bulunması, astın emri yerine getirmeye mecbur olması ve emrin yasaların gösterdiği ve gerektirdiği şekil ve içerik şartlarına uygun olması gerekmektedir.
Kanunlarla ve tanzimi tasarruflarla düzenlenen kurallara riayetsizlik hâlinde bu riayetsizliğin müeyyideleri ya Ceza Kanunları’nda suç olarak gösterilmiş ya da bizzat ilgili düzenlemede kural ihlali özel bir müeyyideye bağlanmıştır. Ceza hukuku kapsamında bir suç olarak veya disiplin hukuku kapsamında bir disiplinsizlik olarak özel bir müeyyideye bağlanan söz konusu fiillerin yapılmamasına dair uyarmalar, emir niteliğinde olmayıp fiilin kanunlar ve tanzimi tasarruflar tarafından da yasaklandığı ve cezai yaptırımının bulunduğuna dair bir hatırlatma, başka bir deyişle, bu yasaklara uyulması gerektiği yolunda bir tavsiye niteliğindedir. Bu uyarmaları dinlemeyen kişi, ancak kanunlar veya tanzimi tasarruflarda belirtilen fiil karşılığında öngörülen yaptırım ile cezalandırılır. Eylem ayrıca emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturmaz.
Bunun sonucu olarak kanunlarda yaptırım altına alınan disiplinsizlikler ile ilgili olarak(örneğin garnizonu izinsiz terk etmek, selamlama yapmamak, görev dönüşü tekmil vermemek, mesai çizelgesine uymamak, kılık kıyafeti bozuk olmak gibi), yasaklayıcı bir emir bulunsa da, ayrıca emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluştuğu kabul edilemez. Bu durumun tek istisnası bu hususlarda amirler tarafından somutlaştırılarak asta yöneltilen emirlerdir. Bu halde emre itaatsizlikte ısrar suçu oluşur. Örneğin şapka giyilmesi gereken bir alanda asker kişinin şapka giymeksizin dolaşması kılık kıyafeti bozuk olmak disiplinsizliğinin oluşmasına sebebiyet verir. Bu hususta daha önce yazılı veya sözlü genel mahiyette emir verilmesi bu sonucu değiştirmez. Ancak amir veya üstün şapka giymeden dolaşan bir asker kişiyi görmesi ve şapka giymesi hususunda somut emir vermesi üzerine ilgili kişinin yine de şapka giymemesi halinde emre itaatsizlikte ısrar suçu oluşur. Bu durumda kılık kıyafeti bozuk olmak disiplinsizliğinden dolayı disiplin hukuku işlemi, emre itaatsizlikte ısrar suçundan dolayı ise adli işlem yapılmalıdır.
Emre itaatsizlikte ısrar suçu anayasaya aykırı değildir.
* Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler ile emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenlerin bu eylemleri, itiraz konusu kuralla yaptırıma bağlanmıştır. Yasa koyucu, ceza hukukuna ilişkin düzenlemelerde yetkisini kullanırken kuşkusuz Anayasa’ya ve ceza hukukunun temel ilkelerine bağlı kalmak koşuluyla hangi eylemlerin suç sayılacağı, bunlara uygulanacak yaptırımın türü ve ölçüsü, cezayı ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenlerin neler olacağı gibi konularda takdir yetkisine sahiptir. Söz konusu takdir yetkisinin kullanılmasında suçun askeri suç olup olmamasının da dikkate alınacağı açıktır. Askerlik hizmetinin ulusal güvenliğin sağlanmasındaki belirleyici yeri ve ağırlığı, sivil yaşamda suç oluşturmayan ya da önemsiz görülebilecek cezaları gerektiren kimi eylemlerin suç olarak kabul edilmelerini ve ağır yaptırımlara bağlanmalarını zorunlu kılabilmektedir. Gerek 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nda ve gerekse 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nda “askerlik”, “asker”, “amir”, “er” “vazife”, hizmet”, “emir”, “disiplin”,”ast”, “üst” tanımları yapılmış ve Silahlı Kuvvetlerin, harp sanatını öğrenmek ve öğretmekle vazifeli bulunduğu, bu vazifenin ifası için lazımgelen tesisler ile teşkillerin kurulup, tedbirlerin alınacağı, üste itaatin, hizmetin yapılmasında sebat ve gayretin, intizam severliğin, yapılması men edilen şeylerden kaçınmanın her askerin esas vazifesi olduğu kurala bağlanmıştır. Bir başka anlatımla, hizmetten, emirden, amirden, asttan, üstten ve hizmete ilişkin emirden ne anlaşılması gerektiği ve emre itaatsizlikte ısrar edenlerin hangi cezalarla cezalandırılacakları, dolayısıyla suçun esaslı unsurları ve çerçevesi ile cezası yasayla önceden belirlenmiş bulunmaktadır. Öte yandan, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına İç Hizmet Kanununa dayanılarak verilen görevlerin yasada tek tek sayılması, yasa koyucunun önceden öngörebilmesi açısından mümkün olmadığı gibi, askeri yargı yerlerinin, önlerine getirilen davada, belirtilen esasları göz önünde tutarak, eylemin 87. maddenin birinci fıkrasının cezalandırılmasını öngördüğü eylemlerden olup olmadığını takdir edecekleri açıktır. Askeri idari makamlarca, askeri hizmete ilişkin emre itaatsizlikte ısrar edildiğinden bahisle, herhangi bir askeri şahıs hakkında ceza davası açılması sağlandığında, isnat edilen eylemin, gerçekten isnat edilen nitelikte olup olmadığının görevli askeri yargı yerlerince değerlendirilmesi askeri yargı yerlerine suç ve ceza ihdas etme yetkisi verildiği anlamına gelmez. Asker kişilerle siviller aynı hukuksal konumda bulunmadıklarından bunlar arasında eşitlik karşılaştırması yapılamaz. Bu nedenlerle iptali istenilen kuralın, yasa ile suç sayılmayan hallerin cezalandırılmasına yol açtığı, bu bağlamda suç ve cezanın yasallığı ve eşitlik ilkesi ile çeliştiği savı yerinde görülmemiştir. Kural, Anayasa’nın 2., 10. ve 38. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.(Anayasa Mahkemesinin 2005/69 E- 2009/61 K sayılı somut norm denetimi kararı)
Hizmete ilişkin olmayan, tavsiye niteliğindeki emir
* Sanığa tebliğ edilen “hastaneye servis aracı ile gidileceğine yönelik” emrin, muhatapları açısından askerî bir vazifenin yapılmasından ziyade tek taraflı bir hizmet arzı ve tavsiye niteliğinde olup, kendileri bakımından yol gösterme niteliğinde bulunduğu ve hizmete ilişkin olmadığı, dolayısıyla söz konusu emirlere aykırı hareket edilmesi halinde emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşmayacağı anlaşıldığından atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. (Yrg.19. Ceza D. 2018/8019 E-2020/2115 K)
Hizmete ilişkin emri söz ile açıkça reddedip hiç yerine getirmemek suretiyle emre itaatsizlikte ısrar
* Sanığın B sınıfı ehliyete sahip olduğu ayrıca askerlik hizmeti sırasında katılmış olduğu kurslar neticesinde kendisine Isuzu/lveco, Ford Transit, Mercedes Sprinter marka ve ambulans araçları kullanması için vize ve askerlik sürücü belgesi verildiği, olay tarihine kadar fiilen vize verilen araçlarla ve üzerine zimmetli 029246 plakalı İVECO marka araçla muhtelif zamanlarda şoförlük görevini yürüttüğü, olay tarihinde de düzenli olarak 029250 plakalı Ford Transit marka aracı kullandığı, ancak 05,12.2013 tarihinde hava şartlarının kötü olması ve söz konusu 029246 plakalı aracı fiilen kullanan araç şoförünün sanık kadar tecrübeye sahip olmaması nedeniyle 2.takım komutanı Ulş.Astsb.Çvş. M.B.’un sanığa daha önceden el senedi ile üzerine zimmetlenen 029246 plakalı İVECO marka araçla göreve çıkması konusunda emir verdiği, sanığın “bu araçla beni göreve gönderemezsiniz, ben bu araçla çıkmayacağım” diyerek verilen emre itiraz ettiği bunun üzerine sanık hakkında tutanak tutulduğu ve sanığın o gün 029250 plakalı Ford Transit marka araçla göreve çıktığı, sanığın daha önceden el senedi ile üzerine zimmetlenen 029246 plakalı araç ile göreve çıkması konusunda, takım komutanı tarafından kendisine verilen hizmete ilişkin emri söz ile açıkça reddedip hiç yerine getirmemek suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği; tüm dosya kapsamı ile sabit görülmüştür. (Yrg.7.Ceza.D.nin 2021/23380 E-2022/15540 K sayılı ilamı ile onanan Ankara 3.Asliye Ceza Mah.nin 2017/1081 E-2018/383 K sayılı kararı)
Mesaiyi terk etmeme emrine riayetsizlik
* 05/05/2015 günü sayın Cumhurbaşkanının … iline planlı ziyaretinin olduğu, ziyaret programı dahilinde …’a helikopter ile intikal edip …P.Tug.K.lığı kışlasında konuşlu helikopter pistine inmesinin, buradan da il içinde temas ve incelemelerde bulunup aynı şekilde ilden ayrılmasının planlandığı, durumun bir gün evvel Tugay Komutanlığına bildirildiği, olay günü de sayın Cumhurbaşkanının karşılamayı müteakiben …P.Tug.K.lığını ziyaret ederek oradan ayrıldığı, Tugay Komutanı tarafından ise “Cumhurbaşkanının gelişi sebebiyle ikinci bir emre kadar kadar mesainin devam edeceği ve Cumhurbaşkanının helikopter ile gidişini müteakip mesainin biteceği” yönünde emir verildiği, verilen bu emrin mesaiyi terk etmek üzere kışla nizamiyesinde bulunduğu sırada sanığa hem mesaj yolu ile hem de Per.Asb.H.S. tarafından telefonda tebliğ edildiği, sanığın ise emir tebliğ edilmesine rağmen emrin gereğini yerine getirmediği ve mesaiye devam etmeyerek kışlayı terk ettiği, Anayasanın 104. maddesine göre Başkomutan sıfatına haiz sayın Cumhurbaşkanının plan dışına çıkarak birlikleri tek tek ziyaret etme veya denetleme veyahut bilgi talebinde bulunma gibi aniden gelişebilecek olası durumlar karşısında tedbir alması, hangi personele ihtiyaç duyulacağını önceden bilmesinin mümkün olmaması nedeniyle tüm personelin hazırlıklı olması maksadıyla Tugay Komutanı tarafından verilen emrin askeri hizmete ilişkin olduğu ve sanığa tebliğ edilmek suretiyle somutlaştırıldığı dikkate alındığında sanığın atılı suçu işlediği anlaşıldığından mahkumiyeti yerine yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi kanuna aykırıdır. (Yrg.19.Ceza D.2018/8480 E-2020/7593 K)
Üst ve ast arasında yaşanan bir diyalokta hizmet ilişkisinin sona erip ermemesi
* Dosya kapsamına göre, sanığın 09/10/2014 tarihinde birlik emniyet nöbetçi subayı olduğu, öğle saatlerinde yemek için subay/astsubay gazinosuna gittiği, oturduğu masanın karşısında sanığın bölük komutanı olan ve olay günü tabur nöbetçi amiri olarak görevlendirilen P.Yzb….’ın yemek yemekte olduğu, P.Yzb….’ın, sabah saatlerinde sanığın kendisine ilettiği, onarım için üst kademeye sevk edilen silahların başında durmak üzere bir askerin görevlendirilmesi hususuna ilişkin olarak sanığa “başka asker bulamadın mı” diye sorduğu, sanığın ayağa kalkmadan ve başka tarafa bakarak “hallettim onu” şeklinde cevap verdiği, müteakiben sanık ile P.Yzb….’ın bu konuya ilişkin aralarında konuşmaya devam ettikleri sırada P.Yzb….’ın, sanığa “gözün kaşın oynuyor” dediği, akabinde “buraya gelir misin” diyerek sanığı yanına çağırdığı, sanığın “öğle yemeğindeyim sonra konuşsak olur mu” şeklinde cevap verdiği, bunun üzerine P.Yzb….’ın “A.O. emir veriyorum buraya gel” dediği, sanığın “gelemem öğle istirahatindeyim” diye karşılık verdiği, P.Yzb….’ın “A.O. sana emir veriyorum buraya gel” diye tekrar emir verdiği, sanığın yine “gelemem” diye cevap verdiği, bunun üzerine P.Yzb….’ın “arkadaşlar görüyorsunuz değil mi ben bölük komutanı olarak kendisine emir veriyorum, o da emri yerine getirmiyor” dediği, akabinde ayağa kalkarak elini masaya vurduğu ve “A.O. burayı derhal terk et” diye emir verdiği, sanığın önce çıkmadığı, kısa bir süre sonra P.Üçvş. …’in sanığı olay yerinden uzaklaştırdığı anlaşılmaktadır. Her kademedeki amirin, disiplini sağlamak, hizmetin düzgün, verimli ve kesintisiz bir şekilde yürütülmesini temin maksadıyla, konusu suç oluşturmayan, kanun veya diğer hukuk kurallarıyla düzenlenmemiş konularda düzenleme yapıp emir vermeye yetkili olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. Bu kapsamda; olay sırasında sanığın, Bölük Komutanı ile konuşurken sağa sola baktığı, kaykılarak oturduğu ve lakayt davranışlarda bulunduğu, sanığın amiri olan P.Yzb. …’ın, çok sayıda astının bulunduğu subay-astsubay yemekhanesinde, sanığın kendisiyle bu şekilde konuşmasını disiplinsizlik olarak değerlendirdiği, askerî adap ve terbiye kurallarına aykırı davranışlarına o sırada müdahale etmemesinin otoritesini sarstığını ve disiplinin tesisi amacıyla müdahale etmesi gerektiğini düşündüğü, bu nedenle sanığı yanına çağırdığı anlaşılmakta olup; Bölük Komutanının sanığa söylediği “gözün kaşın oynuyor” şeklindeki sözlerin, sanığın yaptığı disiplinsizliğin farkına varması amacıyla söylendiği, sanığın bu sözlerden olumsuz olarak etkilendiği kabul edilse dahi, sonuçta Bölük Komutanının astlarının önünde yaşanan bu disiplinsizliği önlemek amacıyla sanığı yanına çağırması, disipline aykırı görülen bu duruma müdahale niteliğinde olduğundan, aralarındaki hizmet ilişkisinin sona ermeyeceği, bu itibarla; sanığın hizmete ilişkin bu emre aykırı hareket ederek tekrar edilmesine karşın Bölük Komutanının yanına gitmemesi eyleminin ASCK’nın 87/1’inci maddesinin 2’nci cümlesinde düzenlenen ve emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden şeklinde tanımlanan emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğundan, sanığın unsurları itibariyle oluşan müsnet suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken beraatine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.(Yrg. 19. Ceza D. 2019/1460 E-2019/15457 K)
* … K. lığı emrinde … Kursiyeri olarak görev yapmakta olan J. Tğm. M.C.F.’ın olay tarihinden birkaç gün önce içerisinde adının yazılı bulunduğu devre yüzüğünü kaybettiği, olay günü yüzüğünü sanık J. Er T.Y’ un bulduğunu öğrenerek yüzüğü kendisine getirmesi için haber bıraktığı, 12 Temmuz 2011 tarihinde saat 23. 50 sıralarında … Kurs Misafirhanesi ön kısmında sigara içmekte iken J. Er T.Y’un misafirhaneye girmekte olduğunu görerek yanına çağırdığı ve kendisine yüzüğü bulduğu halde neden kendisine getirmediğini sorduğu, sanığın daha önce nüsait olmadığından yüzüğü getiremediğini, yüzüğün yanında olduğunu belirterek yüzüğü teslim ettiği, J. Tğm. M.C.F.’in sanığa yanından gitmesini söylediği, bunun üzerine yüzüğü bulduğu için teşekkür edilmesini bekleyen sanığın “bir daha bir şey bulursam çöpe atacağım ” diyerek lakayt bir tavırla ve selam vermeden oradan uzaklaşmaya başladığı, J. Tğm. M.C.F. in kendisini çağırarak neden böyle konuştuğunu sorması üzerine sanığın ” bana yüzüğü getirmem için 24.00′ a kadar mühlet vermişsiniz, ben sizin yüzüğünüzü çalmadım, getirmeyecek olsam zaten kimseye söylemem, bundan sonra bir şey bulursam çöpe atacağım.” dediği, J. Tğm. M.C.F. in sanığa üstlerine karşı bu tarz konuşamayacağını, saygılı olmasını, esas duruşa geçmesini ve ayrılırken selam vermesi gerektiğini birkaç kez söylemesi üzerine sanığın ” selam vermiyorum, esas duruşa geçmiyorum, istediğiniz yere şikâyet edin” diyerek selam vermeksizin oradan ayrıldığı, sanığın bu şekilde atılı suçu (emre itaatsizlikte ısrar) işlediği anlaşılmıştır. (Yrg.19.Ceza D.nin 2020/3756-19869 E-K sayılı ilamı ile onanan Ankara 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/599 E-2020/370 K sayılı kararı)
Toplu asker karşısı kavramı
* ASCK’nin 14’üncü maddesinde düzenlenen toplu asker kavramının varlığı için, “sanık veya şerikler ile üst veya amir dışında askerî hizmet amacıyla toplanmış en az yedi asker kişinin bulunması” gerekmektedir. (Kapatılan) Askeri Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında belirtildiği üzere, askerî hizmet maksadıyla yapılacak olan toplanmanın; askerî hizmet amacına yönelik, ciddi ve disiplinli olması, bir amir veya bir üstün emir ve komutasında bulunması, ayrıca hizmet amacına yönelik toplanmanın başlamış olması gerekmektedir. Ayrıca, askerî hizmet amacıyla toplanmış olan personelin işlenen suçu görebilecek, duyabilecek veya hissedebilecek konumda olması gerekmektedir. İnceleme konusu somut uyuşmazlıkta J.Tğm. A.T’nın içtima alanında belirtilen saatte tam olarak hazır olunmaması ve bazı personelin ellerinde sigara ile etrafta dolaşması üzerine tim personeline “istikamet solunuz, dağılın marş marş” şeklinde emir verdiği, (Kapatılan) Askerî Yargıtay Drl.Krl.nun 06.07.1989 gün ve 1989/191-185 esas ve karar sayılı içtihadında açıkça tartışıldığı gibi, bu tip emirler ister emir olsun diye, ister ceza olsun diye, ama sonuçta eğitimde dikkati çekmek için verildiği, bu tür bir emrin, silahlı kuvvetlerin günlük faaliyetleri içinde yer alan ve “Fırsat Eğitimi” olarak değerlendirilen faaliyetleri için verilmiş, hizmete ilişkin bir emir olduğu, sanıkların ise verilen emrin gereğini yerine getirmedikleri ve bulundukları yerde beklemeye devam ettikleri, bunun üzerine J.Tğm. A.T.’nın vermiş olduğu emri birkaç defa sanıklara tekrar ettiği, buna rağmen sanıkların emrin gereğini yerine getirmedikleri dikkate alındığında; dinlenen tanık ifadelerine göre henüz içtimanın başlamadığı, içtima hazırlıkları sırasında olayın meydana geldiği belirlenmiş olup, bir kısım personelin içtima alanına geldikleri, bu nedenle atılı suçun toplu asker karşısında unsurunun oluşmadığı, bu itibarla sanıkların eyleminin kendilerine sözlü olarak bildirilerek malûm ve muayyen hale getirilmiş emir tekrar edildiği hâlde emri yerine getirmemek suretiyle ASCK’nin 87’nci maddesinin 1’inci fıkrasının ikinci cümlesinde yazılı tanıma uygun emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğu hâlde, toplu asker karşısında işlendiğinin kabulü ile ASCK’nin 88’inci maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. (Yrg.19. Ceza D. 2018/7663 E-2020/1675 K)
Zimmet teslim almayı reddetmek suretiyle işlenen emre itaatsizlikte ısrar
* Sanığın mal sorumlusu olarak alması gereken malzemeleri zimmetine alması hususunda defaten verilmiş emirleri yerine getirme hususunda tereddüt etmesini gerektirir dosyaya yansımış bir sebep bulunmaması, sanığın malzemeleri teslim almak için çaba sarf etmemesi, buna karşın defaten verilen emre rağmen malzemelerin zimmetini üzerine almadığının ve verilen emrin gereğini yerine getirmediğinin de sabit olması karşısında sanığın suç işleme kastıyla hareket ederek üzerine atılı emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği sonucuna varıldığından sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine karar verilmesi hukuka aykırıdır. (Yrg.19. Ceza D.2019/3913 E-2019/15045 K)
Hizmete ilişkin olmayan, adli göreve ilişkin olan emir
* Sanığın koğuşta cep telefonu ile konuştuğu sırada Bkm. Âsb. Kd. Bçvş…’nun onu gördüğü ve sanıktan cep telefonunu teslim etmesini istediği, sanığın “birazdan vereceğim” diyerek uzaklaştığı ve bir süre sonra döndüğünde ise bu kez “vermeyeceğim” dediği; sanıktan 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu uyarınca işlemekte olduğu disiplinsizlik eyleminin delili niteliğinde olan cep telefonunun istenmesinin, amirin adli görevine ilişkin olduğu, sanığın delil niteliğindeki cep telefonunun tesliminden kaçınması halinde uygulanacak işlemin cebren infaz olunacağı ve cebren infaza yönelik emirlerin hizmet emri niteliği taşımayacağı, bu suretle sanığın eyleminin suç oluşturmayacağı gözetilmeksizin aksi kabulle suçun sübut bulduğu değerlendirmesiyle sanığın mahkûmiyetine ve mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar tesisinin hukuka aykırı olduğu görülmüştür. (Yrg.19.Ceza D. 2019/3932-11706 K)
* Dosya kapsamına göre, 01/10/2014 tarihinde saat 09:30 sıralarında bölük komutanı vekili Hv. P. Ütğm. … tarafından yapılan kontrolde sanığın koğuşta yattığının ve yatağının üzerinde şarj halinde cep telefonu olduğunun tespit edilmesi şeklinde gelişen somut olayda, sanıktan TSK Disiplin Kanunu uyarınca işlemekte olduğu disiplin suçunun delili niteliğinde olan cep telefonunun istenmesinin, amirin adli görevine ilişkin olduğu, sanığın delil niteliğindeki cep telefonunu teslimden kaçınması halinde uygulanacak işlemin zorla infaz olacağı, zorla infaza yönelik emirlerin hizmet emri niteliği taşımayacağı nazara alındığında, sanığın eyleminin suç teşkil etmediği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. (Yrg.19. Ceza D. 2018/671-4682 E-K).
Gizlilik dereceli evrakın saklanmasına yönelik emre itaatsizlik
* Gizlilik dereceli evrakların açıkta bırakılmaması, kapaksız veya cam kapaklı dolaplara konulmayıp, çift kilitli ve içi görünmeyen dolaplarda muhafaza edilmesi gerektiğine dair emre itaatsizlikte ısrar suçunun, izne giderken belirtilen nitelikteki evrakı oda içerisinde açık bir şekilde bırakan sanık açısından somut olayda oluştuğuna dair bozma ilâmına uyulduğu halde, eylemine uyan kanun maddeleri gereğince sanığın cezalandırılmasına karar vermek gerekirken, yazılı gerekçelerle beraatine karar verilmesi hukuka aykırıdır. (Yrg.19.Ceza D. 2019/27566-10133 E- K)
KTM’de mıntıka ve çevre düzenlemesine çıkarılması konusunda verilen emrin hizmete ilişkin olmadığı
* Kurs faaliyetine katılmak için Batman İl Jandarma Komutanlığı Kabul ve Toplanma Merkezinde bulunması nedeniyle sanığa mıntıka ve çevre düzenlemesine çıkarılması konusunda verilen emrin hizmete ilişkin olmadığı gibi, toplanan diğer askerlerle birlikte önce verilen görevi yapan ancak temyiz kapsamı dışında bulunan diğer sanığın olay günü üzerine bulunan sivil kıyafetlerin çamur olması nedeniyle çalışmayı bıraktığı şeklindeki savunmasının, kursa katılmak için 25/01/2010 tarihinde TKMT’ye giriş yaptığı ve 29/01/2010 tarihinde saat 14.55’te TKMT’den ayrıldığına ilişkin Birlik Komutanlığı yazısı ile desteklendiği dikkate alındığında, sanığın suç işleme kastıyla hareket ettiği hususunun da şüpheli kaldığı, bu nedenlerle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır. (Yrg.19. Ceza D.2019/22093-9183E-K)
Emirler, astın tamamen anlayacağı şekilde açık, kısa ve kesin olmalıdır.
* Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliğinin 30. maddesine göre, emirler, astın tamamen anlayacağı şekilde açık, kısa ve kesin olmalı, astın emirden kendine göre değerlendirmelerle sonuç çıkarması beklenmemeli ve emirden beklenen amacın veya nelerin yapılması, nelerin yapılmaması gerektiği astın değerlendirmesine bırakılmamalıdır. Zira farklı eğitim, kültür ve sosyal yapıya sahip kişilerin emirden aynı anlamı çıkarmalarını beklemek mümkün değildir. Normal bir eğitim ve kültüre sahip kişiden, keyif verici maddeleri kullanmayı yasaklayan bir emrin kışlada “bally” koklanmasını, çekilmesini de yasakladığını düşünerek buna göre hareket etmesi beklenebilir ise de, aynı yeterliliğe sahip olmayan birisinin aynı hareket tarzı içinde olmaması da doğaldır. Buna göre, kışlada bally koklanmasının, çekilmesinin yasak olduğu konusunda hiçbir açıklık ve somut bir düzenlemeyi içermeyen emrin, sanık yönünden dava konusu fiili de kapsayacak şekilde özelleştirilerek somut ve açıkça anlaşılır hale getirilmediği ve dolayısıyla sanığın emre itaatsizlikte ısrar kastıyla hareket ettiğinin kabul edilemeyeceği anlaşıldığından yasal unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı olduğu şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.(Yrg.19. Ceza D.2019/1445-6707 E-K)
Bozulan disiplini tesis etmek ve daha müessif olayları önlemekle görevli üst ve amirlerin, yani nöbetçi amir ile nöbetçi astsubayın verdiği emir
* Olay günü sanığın elindeki bıçak ile tabur içtima alanına geldiği, bunun üzerine durumun mağdur nöbetçi amir P.Yzb.G.A. ile katılan nöbetçi astsubay P.Bçvş.B.D’a haber verildiği, askerî disiplinin aşırı derecede ihlal edilmesi üzerine bozulan disiplini tesis etmek ve daha müessif olayları önlemekle görevli üst ve amirlerin, yani nöbetçi amir ile nöbetçi astsubayın sanığa, bıçağını vermesi yönündeki emirlerine rağmen sanığın bıçağını vermediği, küfür ve hakaretlerine devam ederek bıçağını havaya doğru savurduğu ve olaya müdahale eden mağdur G.A., katılan B.D. ve olay yerinde bulunan diğer katılanlar S.D., S.K., A.T., M.D. ve müşteki O.Ö.’ü öldürmekle tehdit ettiği, böylece sanığın disiplini tesis etmeye çalışan amirlerine zorla ve tehditle karşı koyarak, görevlerini yerine getirmelerine engel olduğu anlaşıldığından sanığın mukavemet suçunu işlediğinin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. (Yrg.19.Ceza D. 2019/27486 E-2020/2787 K)
Emre itaatsizlikte ısrar suçunda zarar gören kişi olarak kabul edilmeme
* Katılan P. Asb. Bçvş. A.Z.’un, 25/03/2016 günü saat 08.30 sıralarında yapılmakta olan sabah içtiması sırasında, sanık terhisli P. Er Y.D’a “Esas duruşa geçmesi” için verdiği emrin yerine getirilmemiş ya da kısmen yerine getirilmiş olması şeklinde isnat edilen eylem, işleniş biçimi itibariyle üst durumunda bulunan katılana ait herhangi bir hak ya da menfaate zarar vermemiştir. 1632 sayılı AsCK’nın 87/1. maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar suçunun koruduğu hukuki menfaat, askeri disiplin ve itaatin korunması şeklinde kamusal bir değerdir. Gerek sanığın işlediği iddia edilen eylemin maddi konusunun gerekse eylemin neden olduğu ileri sürülen itaatsizlik durumunun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237. maddesinin öngördüğü anlamda katılan P. Asb. Bçvş. A.Z.’un suçtan zarar gören kişi olarak kabulüne ve bu kişinin açılan kamu davasına müdahil sıfatı ile katılmasına hak ve imkan vermediği sonucuna varılmıştır.(Ankara Blg.Ad.Mah.9.Ceza D.2018/1901-2379 E-K)
Yeni birliğe gitme yönünde verilen emir
* Sanığın askerlik görevini yapmakta iken Mhf. Tk. Klığı emrine tertip edildiği, sabah içtiması sırasında yeni bölüğüne gitmek üzere eşyalarını toplaması için emir aldığı ancak sanığın bu emri yerine getirmeyerek, askeri hizmete ilişkin emre itaatsizlik suçunu işlediğinin sabit olduğu olayda, yerel mahkemece atılı suçun sübutunun kabulünde ve suç nitelendirmesinde isabetsizlik görülmemiştir.(İstanbul Blg.Ad.Mah.16.Ceza D.2019/6380 E-2020/3399 K)
Yürüyüş grubundan ayrılmak suretiyle işlenen emre itaatszilikte ısrar
*Olay tarihinde askerlik görevini ifa eden sanığın üstünün emrine rağmen belirtilen şekilde yürüyüş grubundan izinsiz ayrılıp emre itaatsizlik sureti ile atılı suçu işlediği, iddia, dinlenen tanık ifadeleri ile sabit oluşu karşısında yerel mahkemece suçun sübutunun kabul ve nitelendirmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır. (İstanbul Blg.Ad.Mah. 16.Ceza D.2018/5088 E- 2019/1435 K)
Hizmete ilişkin tekrarlanan emir
* Haftalık silah bakımı sonrasında bakımı yapılan silahların kontrolünü yaptıktan sonra tüm takım personeli tek sıra halinde diziliyken takım komutanının “Havaya karşı nizam vaziyeti al!” emrine P. Er R.B.’nın uymadığı, takım komutanının neden emre uymadığını sorması üzerine “Bana ne! Ben üşüdüm. Ben yapmayacağım.” şekinde cevap vererek emre itaatsizlikte ısrar ettiği, sanığın verilen emri yerine getirmeyerek ve tekrarlanan emre karşı direnmesi sonucunda müsnet emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği anlaşılmıştır. (Erzurum Blg.Ad.Mah.5.Ceza D.2019/2046 E- 2022/1893 K sayılı kararı ile onanan Erzurum 3.Asliye Ceza Mah.nin 2017/1310 E-2019/500 K sayılı kararı)
*Sanıkların yat saati olmasına rağmen uygunsuz bir kıyafet ile kamaralar bölgesine doğru gitmeleri üzerine nöbetçi subay tanık F.Ş. in kendilerini üzerlerindeki kıyafetler ile kamaralar bölgesine girilmeyeceği konusunda defalarca uyarmasına rağmen emre uymayarak kamaralar bölgesine gitmeye devam etmeleri şeklindeki eylem emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturur. (İzmir Blg.Ad.Mah.11.Ceza D.2022/658-802 E-K sayılı kararı ile onanan Foça 1.Asliye Ceza Mah.nin 2021/775 E-2022/32 K sayılı kararı)
* Yapılan yoklama esnasında piyade asteğmen E.D.’nın, sanık piyade er F.G.’ya görev yerini izinsiz terketmesi ile ilgili olarak askeri hizmete ilişkin olduğu açık olan ifadesi alınmak üzere odasına gelme emrine “gelmiyorum komutan” diyerek reddetmek suretiyle emri yerine getirmediği, emrin tekrar edilmesine rağmen emrin yerine getirilmesini tekrar açıkça reddederek yerine getirmediği ve bu suretle toplu asker karşısında emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği anlaşılmıştır. (Bursa Blg.Ad.Mah.11.Ceza D.nin 2021/956 E-2022/1536 K sayılı kararı ile onanan Edremit 3.As.Ceza Mah.nin 2019/699 E-2020/1224 K sayılı kararı)
* Sanığın yemekhane görevlisi olarak yemekhanede çalıştığı, görev yerinde bulunmadığının …Üçvş.R.K. tarafından tespit edilmesi üzerine yemekhaneye çağrıldığı ve aşçı kıyafetlerini giyip, görevinin başına geçmesinin emredildiği fakat sanığın “her türlü cezayı göze alıyorum, çalışmayacağım” şeklinde karşılık verdiği, emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyerek emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği anlaşılmıştır. (Bursa Blg.Ad.Mah.11.Ceza D.nin 2021/1158 E-2022/2103 K sayılı kararı ile onanan Çanakkale 3.As.Ceza Mah.nin 2021/20-177 E-K sayılı kararı)
* Sanığın suç tarihinde, …. Komutanlığında askerlik hizmetini yerine getirdiği sırada, Bölük Komutanı Ütğm. N.A.’ın odasına gittiği, Bölük Komutanı N.A. tarafından, görüşme bittikten sonra sanığa odadan çıkması emredildiği halde sanığın “daha söyleyeceklerim bitmedi” diyerek odadan çıkmadığı, ardından Bölük Komutanı tarafından üç defa odadan çıkması söylenmesine rağmen sanığın odadan ayrılmadığı, sanığın eyleminin Askeri Ceza Yasasının 87/1-2.cümlede düzenlenen “Emre İtaatsizlik” suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır. (Ankara Blg.Ad.Mah.23.Ceza D.2022/159-3263 E-K sayılı kararı ile onanan Polatlı 1.Asliye Ceza Mah.nin 2021/535-1883 E- K sayılı kararı)
Günlük faaliyelere ilişkin emirlere riayetsizliğin emre itaatsizlikte ısrar suçu teşkil edebilmesi için somutlaştırılması gerekir.
* Diğer taraftan, Kanun ve Yönetmeliklerde yer alan selamlama, gün aşırı tıraş olma, içtimalara katılma gibi düzenleyici tasarruflara, her asker kişi tarafından uyulması zorunludur. Bu tür tasarrufların hizmete ilişkin emir niteliğinde emir olabilmesi için, bir üst veya amirin TSK İç Hizmet Kanunu’nun 24. maddesi gereğince, olaydan hemen önce veya olay anında müdahale edilerek somut hale getirilmesi ile mümkündür. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığı altında istinaf konusu olaya dönüldüğünde; sanığa 10/01/2012 tarihinde yapılan içtimaya katılması hususunda içtimadan hemen önce veya içtima anında bir üst veya amir tarafından somutlaştırılmış bir emir verilmemesi karşısında sanığa yüklenen suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı gerekçesi ile sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır. (İzmir Blg.Ad. Mah.11.Ceza D.2019/2879 E-2020/2310 K)
* İçtimalara katılınması hususu 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanununun 55. ve TSK İç Hizmet Yönetmeliğinin 263. maddesinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla içtimalara katılmayan sanığa genel olarak içtimalara katılması yönünde verilen emirler emre itaatsizlikte ısrar suçuna konu teşkil etmeyecektir. Suçun oluşumu için yapılacak içtima öncesinde veya içtima alanında görülmemesi üzerine içtima alanına çağrılması ve içtimaya katılması hususunda somut bir emrin verilmesi gerekir. (Ankara Blg.Ad.Mah.9.Ceza D.2022/148-1563 E- K)
* Olay tarihinde askerlik görevini ifa eden sanığın üstünün “Tüm bölüğe öğle yemeğinden sonra garajlar bölgesine çıkılacağı” şeklindeki emrine rağmen emre uymamak sureti ile koğuşuna giderek istirahate çekildiği, savunmada belirtildiği üzere rahatsızlığına ilişkin herhangi bir doktor raporu ya da hastane kaydının bulunmadığı anlaşılan olayda yerel mahkemece suçun (emre itaatsizlikte ısrar) sübutunun kabul ve nitelendirmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamış, hükmün açıklanması sureti ile mahkumiyetine dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır. (İstanbul Blg.Ad.Mah.16.Ceza D.2019/441-3303 E- K)
Amire saygısızlık-emre itaatsizlikte ısrar
* İnceleme yapılacak sorunun er gazinosunda bulunan sanığın gazinoya gelen ve ayağa kalkmasını söyleyen yüzbaşının emrini gecikerek de olsa yerine getirdiği ancak esas duruşa geç emrinin yerine getirilmemesi suretiyle sanığın eyleminin emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturup oluşturmayacağıdır. Emre itaatsizlik suçunun maddi unsurunu, “hizmete ait emri tam yapmamak, değiştirmek veya sınırını aşmak suretiyle itaatsizlik etmek” oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu suçun oluşabilmesi için öncelikle amir tarafından verilmiş “hizmete ilişkin bir emrin ” varlığı zorunludur. Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ( 24. Maddesi ) gereği, astın amir ve üstüne umumi adap ve askeri usullere uygun tam bir hürmet göstermeye, amirlere mutlak surette itaate ve kanun ve nizamlarda gösterilen hallerde de üstlerine mutlak itaate mecbur oldukları, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliği gereği de (Madde 115) ” Kahve, gazino, sinema ve sair buna benzer umumi yerlerde bulunurken, subay, askeri memur ve astsubaylar içeriye girince kahve küçük ise erbaş ve erlerin hepsi birden, büyük ise üst önlerinden geçerken kalkarak, her biri esas duruşta başları ile üstü selamlarlar.” İç Hiz. Yönetmeliğinin 150. Maddesi ise amirden bir emir veya telakki eden astın derhal esas duruşu alması gerektiği, şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, belirtilen Kanun ve Yönetmelik uyarınca göstermeye zorunlu olduğu saygıyı göstermemek suretiyle sanığın eyleminin amire saygısızlık suçunu oluşturup bu suçun da disiplin cezasını gerektiren suç niteliğinde olduğu anlaşılmakla sanık hakkında toplu asker karşısında emre itaatsizlikte ısrar suçundan verilen mahkumiyetine dair hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu ancak bu aykırılığın CMK’nın 303/1 ve 280/1-a maddeleri uyarınca düzeltilebilir nitelikte görüldüğünden sanığın üzerine atılı toplu asker karşısında emre itaatsizlik suçundan açılan davada suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşılmakla CMK’nun 223/2-a maddesi uyarınca sanığın beraatine karar verilmiştir. (İstanbul Blg.Ad.Mah.14.Ceza D.2019/4881 E-2020/3599 K)
İstirahatin geçirileceği yer hususunda verilen ve hizmete ilişkin olmayan emir
* Piyade Uzman Çavuş olan sanığın, Suriye harekat bölgesinde görevli iken bel ağrısı şikayetiyle başvurduğu, 30/09/2020 tarihinde Kırıkhan Devlet Hastanesi tarafından 15 gün fizik tedavinin uygun görüldüğü, sanığın 06/10/2020 tarihinde 10 gün iş göremezlik raporu aldığı, sanığın raporunu birliğinde geçirmesi emredilmesine rağmen 06/10/2020 günü izinsiz olarak birliğinden ayrıldığı, sanığın 16/10/2020 tarihinde 20 gün sonrasında da 05/11/2020 günü 14 gün iş göremezlik raporu aldığı ve birliğine katılış yapmadığı gerekçesiyle sanık hakkında 1632 sayılı yasanın 87/1-a maddesi gereğince emre itaatsizlik suçundan açılan dava neticesinde; ilk derece mahkemesince sanığın istirahatini tugayın toplanma bölgesinde geçirmesi şeklindeki emrin askeri hizmete ilişkin bir emir olmadığı kanaatiyle CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca sanığın beraatine karar verildiği, Dairemizce yapılan inceleme neticesinde ise, belini incitmesi sebebiyle fiziki tedavi gördüğü anlaşılan sanığın emre rağmen istirahatli olduğu süreyi tugay toplanma bölgesi dışında Sakarya’da bulunan ailesinin yanında geçirmekten ibaret olan eyleminin hizmete ilişkin bir emrin yerine getirilmemesi ya da söz ve fili ile açıkça emrin reddedilmesi anlamına gelmeyeceği zira iş göremeyeceği, bu kapsamda, birliği tarafından göreve çağrılsa bile üzerine düşen vazifeyi rahatsızlığı sebebiyle yerine getiremeyeceği sağlık raporu ile belgelenen sanık açısından istirahat süresini tugay komutanlığının toplanma bölgesinde geçirilmesine ilişkin emrin hizmete ilişkin bir emir olarak telakki edilemeyeceği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında verilen beraat kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı sonucuna varılmıştır. (Adana Blg.Ad.Mah.10.Ceza D.2022/632-2401 E- K)
İstirahat raporlu personelin kışlaya çağrılması
* Şüphelinin …’uncu Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı emrinde görev yaptığı, şüphelinin Elazığ Asker Hastanesi Baştabipliğinin 22 Nisan 2013 tarihli ve … numaralı raporu ile 30 (otuz) gün istirahat aldığı, şüphelinin istirahatı esnasında TSK Personel Muayene Yönergesine göre Ankara GATA Baştabipliğine sevk edilmesi amacıyla 29/04/2013 tarihinde Üstğ.M.A. tarafından mesaiye gelmesi yönünde emir verildiği, yine 02/05/2013 tarihinde.Yb.H.C.’un emri ile şüphelinin kaldığı lojmana gidilerek evrak tebliğ edilmek istendiği ancak şüphelinin kendisine verilen mesaiye gelmesi yönündeki emre rağmen birliğine katılmadığı ve ayrıca Elazığ Asker Hastanesi Baştabipliğinin 21 Mayıs 2013 tarih ve … numaralı raporu ile 20 (yirmi) gün istirahat aldığı, TSK Personel yönergesine göre Ankara GATA Baştabipliği Psikiyatri Polikliniğe sevk edilmek üzere 24/05/2013 tarihi saat 10:00’a kadar mesaiye gelmesi gerektiği hususunda Loj.Des.Komutanı Yb. H.C. tarafından emir verildiği, söz konusu emrin 23/05/2013 tarihinde Bçvş.Tug.M.lığı lojmanlarında tebliğ edilmek istendiği, şüphelinin tebliğ tebellüğ belgesini imzalamaktan imtina etmesi üzerine şüpheliye 24/05/2013 tarihi saat 10:00’a kadar mesaiye gelmesi ve Ankara GATA Baştabipliği Psikiyatrı Polikliniğine sevk edileceği şeklindeki emrin sözlü olarak tebliğ edildiği, emri sözlü olarak tebliğ eden şüphelinin emre uymayarak mesaiye gelmediği” şeklindeki kabullerle “Emre itaatsizlikte Israr” suçundan eylemlerine uyan 1632 Sayılı As.C.K.’nın 87/1.maddesi gereğince cezalandırılması istemleri ile kamu davaları açılmışsa da; emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşabilmesi için emrin hizmete ilişkin olması yanında, hizmete ilişkin emirlerin açık ve anlaşılır olması, bu emrin hiç yerine getirilmemesi ve sanıkta emre itaatsizlikte ısrar kastının bulunması gerektiği, verilen emre itaat etmekten söz veya fiille kaçınmakla ya da emrin tekrar edilmesine rağmen yerine getirilmemesiyle suçun tamamlandığı; somut olayda ise, her iki olayda da rapor süresi içerisinde mesaiye çağrılması emirlerinde, sanığa hizmete ilişkin olarak bir emir yöneltilip, sanığın bu emir gereğini hiç yerine getirmemesi gibi bir gelişmenin söz konusu olmaması dikkate alınarak suçun yasal unsurları oluşmadığından 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırıdır. (Diyarbakır Blg.Ad.Mah.5.Ceza D.2022/375-2228 E- K)
İçki içmek suretiyle emre itaatsizlikte ısrar
* İddia, sanıkların savunmaları, askeri birlikte düzenlenen tutanaklar, emirlerin tebliğine ilişkin belgeler bir arada değerlendirildiğinde sanıkların askerlik görevini ifa ettikleri sırada sanık Murat’ın temin ettiği alkollü içkiyi askeri birliğin içinde üç kişi birlikte hareket ederek içtikleri, akabinde koğuşlar bölgesinde bağırışmaları üzerine görevli personelce sanıklara müdahale edildiği ve soruşturma işlemlerine başlandığı, alınan alkol raporlarından da alkol tükettiklerinin anlaşıldığı, eylemlerinin askeri ceza kanununun 87/1 maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğu sonucuna varılmıştır.(İst.Blg.Ad.Mah.14.Ceza D.2018/3745 E-2020/332 K)
* Sanığın lavabo ihtiyacı nedeni ile 09.06.2014 tarihinde saat 00.30 civarında er gazinosuna gittiği, sanığın J.Er B.D. ile tartıştığı Uzm.J.Çvş.A.K.’nin er gazinosuna geldiği, bunun üzerine sanığın rahat tavırları ve konuşmaları üzerine alkol alıp almadığını sorduğu ve ağzını kokladığı daha sonra sanığı nöbetçi subayın yanına götürdüğü buradan da sanığın … Sağlık Toplum Merkezine götürüldüğü sanık hakkında düzenlenen alkol muayenesine ilişkin Genel Adli Raporuna göre alkol ölçüm cihazının bulunmaması nedeni ile ölçüm yapılamadığı ancak sanığın fiziksel muayenesinde alkollü olduğunun anlaşıldığı, sanığa ”Kışla içerisinde veya dışarısında kesinlikle içki içmeyeceksi” şeklinde emrin 29.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu sebeplerle yukarıda bahsedildiği gibi hizmete ilişkin olan emrin somutlaştırıldığı ve sanığa yöneltilmiş olduğu, sanığın bu şekilde kendisine birlik içerinde içki içilmeyeceğine dair emir tebliğ edilmesine rağmen birlik içerisinde içki içerek “Emre İtaatsizlikte Israr” suçunu işlediği anlaşılmıştır. (Van Blg.Ad.Mah.5.Ceza D.nin 2019/2784-2022/1946 E-K sayılı kararı ile onanan Hakkari 1.As.Ceza Mah.nin 2018/477-2019/130 K sayılı kararı)
* Sanığın, daha önceden imzası karşılığında tebliğ edilen, “Kışla içerisinde alkol ve alkol içeren içecekleri kullanmanın yasak olduğuna ilişkin” hizmete müteallik emir hilafına hareket ederek, 12/10/2010 pazar günü saat 15.00 sıralarında Girne şehir merkezinde bulunan bir dürümcüye getirttiği dört adet 50 Cl’lik kutu birayı kışlaya soktuktan sonra içtiği ve bu şekilde emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği sonucuna varılmıştır. (Ankara Blg.Ad.Mah.9.Ceza D.2018/2828-2901 E-K)
* Olay tarihinde kışla dışından temin ettiği alkollü içkiyi arkadaşıyla birlikte içtiği anlaşılan sanığın bu şekilde hizmete ilişkin emri yapmama suçunu işlediği gibi, araç şoförü uyurken cebinden askeri araca ait anahtarı alarak bu araçla nöbet yerlerine görevli askerleri taşıdığı sırada sevk ve idaresinde bulunan aracın hakimiyetini kaybederek kışla içerisinde katılanın da içinde olacak şekilde araçtakilerin yaralanmasına sebebiyet veren sanığın gerçekleştiği emre itaatsizlik sonucunda insan hayatını tehlikeye sokmak sureti ile üzerine atılı suçun unsurları itibarı ile oluştuğu anlaşılan olayda sanık hakkında her iki eylemden dolayı belirlenen kabul ve suç nitelendirmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.(İstanbul Blg.Ad.Mah.16.Ceza D.2018/85-2060 E-K)
Nöbet hizmetine başlamamakta ısrar
* Ağrıdaki birliğinde asteğmen olarak askerlik hizmetini yapmakta olan sanığın 25/09/2015 günü doldur-boşalt nöbetçi subay olarak atandığı, atama emrini P. Yzb. H.K. tarafından 24/09/2015 tarihinde cep telefonu ile aranmak suretiyle tebliğ edildiği ve 25/09/2015 günü saat:09.00 da nöbet görevini ifa edeceği yere gitmesi yönünde emir verdiği ancak sanığın bu emre karşılık “nöbeti kabul etmiyorum, gelmiyorum, o grupta 8 kişi var başkası tutsun.” şeklinde cevap verdiği ve durumun tutanakla kayıt altına alındığı tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır. 25/09/2015 tarihli tutanağın içeriği, tanık beyanı, vaka kanaat raporu ve sanığın tevilli yolla ikrarları birlikte değerlendirildiğinde sanığın kendisine verilen emir doğrultusunda malum ve muayyen hale getirilmiş hizmete ilişkin emri reddedip nöbeti kabul etmemek suretiyle üzerine atılı emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kanaatine varılmıştır.(Erzurum Blg.Ad.Mah.5.Ceza Dava D.nin 2023/2390-3664 E-K sayılı kararı ile onanan Ağrı 3.As.Ceza Mah.nin 2023/50-396 E-K) sayılı kararı)
Tebliğ edilmesine rağmen erbaş ve erlerin doldur boşalt işlemlerine nezaret etmemek
* Sanığa olaydan önce doldur boşalt işleminin bizzat nöbetçi Astsubay tarafından yaptırılacağı ve silahlığın anahtarının nöbetçi astsubay haricinde hiç kimsede bulunmayacağı yönündeki emirleri de içeren “… Jandarma Karakol Komutanlığı nöbetçi Astsubayı Tebliğ ve Tebellüğ belgesinin” imza karşılığında tebliğ edildiği, söz konusu emre rağmen olay günü nöbetçi Astsubay olarak görevli bulunan sanığın gece nöbetçisi olan askerlerine gece nöbetçisi olarak görevli erbaş ve erlere doldur boşalt işlemlerine nezaret etmediği, silahlığın anahtarını ise uhdesinde tutmayıp olay günü nöbetçi çavuş olarak görevli tanık J. Er. M.P.’a verdiği, olayın karakol komutanı tanık J. Üçvş. M. G.’in gece yaptığı kontrolde tespit edildiği, bu haliyle sanığın üzerine atılı suçu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır. (Erzurum Blg.Ad.Mah. 5.Ceza Dava D.nin 2023/2482-3658 E-K sayılı kararı ile onanan Erzurum 3.As.Ceza Mah.nin 2022/1081 E-2023/771 K) sayılı kararı)
Sosyal medyadan görüntü paylaşmak
* Olay tarihinden önce tebliğ edilen ve bilgi güvenliği tedbirlerine yönelik Whatsapp ve benzeri uygulamalarla kendi ve dolayısıyla birliğin yerini ifşa edebilecek konum, ses ve görüntü paylaşılmamasına yönelik emrin içeriği dikkate alındığında, sanıklar tarafından paylaşıldığı iddia olunan görüntülerin birliğin ve sanıkların yerini ifşa edip etmeyeceğinin belirlenmesi ve gerek görülür ise bilirkişi görüşü alınarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunludur. (Ankara Blg.Ad.Mah.9.Ceza Dava D.2022/2890 E-2023/1321 K)
Bekar personelin kışlada kalmasına ilişkin verilen emir
* Sanığın …Mknz. P.Tugay Komutanlığı emrinde P.Uzm.Çvş olarak görevli olduğu, 17/09/2020 tarihli emirle bekar personelin kışlada kalmasına yönelik olarak personele tebliğde bulunulduğu anılan emrin sanığa da tebliği edilmiş olduğu, buna rağmen sanığın dosya içerisinde mevcut olan araç kiralama belgelerinden de anlaşıldığı üzere 31/10/2020 ile 30/01/2021 tarihleri arasında birden fazla kez araç kiralayarak garnizonu terk ettiğinin tespit edildiği, bu nedenle sanık hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı, soruşturma neticesinde sanığa 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu gereğince disiplin cezası verildiği ve aynı zamanda gereğinin takdir ve ifası için suç duyurusunda bulunulduğu, sanığın aşamalarda alınan savunmalarında ilgili emrin kendisine tebliğ edildiğini ve kışla dışarısına çıkmaması gerektiğini bildiğini beyan ederek olaya ilişkin olarak ikrarda bulunarak hizmete ilişkin emirleri yerine getirmemek suçunu işlediği….” gerekçeleriyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;… 17/09/2020 tarihli emrin askeri hizmete ilişkin olmaması ve belli bir olaya özgü verilmemiş olması dolayısıyla sanığın işlediği iddia olunan suçun 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’na göre yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.(Ankara Blg.Ad.Mah.9.Ceza Dava D.2022/593 E-2023/1568 K)