* 6413 sayılı Kanun’daki düzenlemeler gerekçeleriyle beraber irdelendiğinde; söz konusu Kanun’a göre inceleme ve araştırmayı gerektirmeyecek hallerde disiplin amirince disiplin soruşturması yapılması/yaptırılması zorunluluğu bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Ancak, olayın inceleme ve araştırma gerektirip gerektirmediğinin, olayın oluş biçimi ve özelliği gibi durumlar göz önüne alınmak suretiyle her münferit olayda yargı mercilerince dosya kapsamındaki bilgi/belgeler tetkik edilerek değerlendirileceği de aşikardır. Bu minvalde; her ne kadar Mahkemece dava konusu disiplin cezası öncesinde soruşturma yapılmamasının dava konusu işlemin hukuka aykırılığına sebep teşkil ettiği gerekçesine yer verilmiş ise de, davacının eğitim amaçlı koşu sonrasında toplu düzende birliğinin başında olmadığı, emir ve komuta devredildiğinde de birliğinin yanına gitmeden bölgeden ayrıldığı ve bunun akabinde amiriyle yaşadığı diyalog esnasında söylem ve eylemle saygısızlık yaptığından bahisle verilen dava konusu disiplin cezasından önce; olayın oluş biçimi ve özelliği göz önüne alındığında, söz konusu olayın inceleme ve araştırmayı gerektirmediği sonucuna ulaşılmış olup, bu bağlamda; soruşturma yaptırılmaması yolunda disiplin amirince kullanılan yetkinin dava konusu işlem açısından hukuka aykırı bir durum teşkil etmediği neticesine varılmakla, Mahkemenin aktarımı yapılan gerekçesi yerinde görülmemiştir. Ancak; Mahkemenin, “Tarafsızlık İlkesi” ışığında, olayın tarafı olan disiplin amirince disiplin cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı yolundaki gerekçesi yerinde görüldüğünden, iptale dair mahkeme kararında bu gerekçe yönünden ve dolayısıyla sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır. (İstanbul Blg.İd.Mah.2. İd.Dava D.2018/2700 E-2019/28 K)
* 6413 sayılı Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasında; “Maiyetinden birinin disiplinsizlik teşkil edebilecek bir fiilini veya mesleğe aykırı tutum ve davranışını herhangi bir şekilde öğrenen disiplin amirleri, olayın araştırılması gerektiğine kanaat getirirse, yazılı olarak görevlendireceği soruşturmacılar vasıtasıyla ya da şahsen disiplin soruşturması yapar.” düzenlemesi yer almakta, diğer yandan; Anayasa Mahkemesinin, yukarıda alıntısına yer verilen kanuni düzenleme hakkında, bu Kanun kapsamındaki personelin tabi olduğu mevzuat sistematiği çerçevesinde yaptığı değerlendirmelere dayalı herhangi bir kararı da bulunmamaktadır. Dava dosyasının incelenmesinden; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mensubu davacının statüsü gereği 6413 sayılı Kanun hükümlerine tabi olup, emniyet mensupları ile diğer genel kolluk görevlilerine ilişkin disiplin konularının düzenlendiği 7068 sayılı Kanun hükümlerinin somut olaya uygulanması mümkün olmadığı gibi 6413 sayılı Kanun’un 7/1 maddesindeki hükmün hukuk alemindeki varlığını devam ettirmesi karşısında, Anayasa Mahkemesinin 7068 sayılı Kanundaki bir düzenlemeye ilişkin değerlendirmelerinden hareketle oluşturulan “…Anayasa Mahkemesince, kamu görevlilerine disiplin cezası vermeyi gerektiren bir fiilin varlığı halinde mutlak suretle soruşturma yapılması ve soruşturma yapılmadan verilen disiplin cezalarının idari yargı yerlerince iptal edilmesi gerektiğine vurgu yapıldığı” şeklindeki ikinci bir gerekçenin, iş bu davaya konu uyuşmazlığın çözümüne esas olabilecek bir mahiyet taşımadığı sonucuna varılmıştır. (İstanbul Blg.İd.Mah.2.İd.Dava D.2020/1984-1358 E-K)
* 6413 sayılı Kanun uyarınca inceleme ve araştırmayı gerektirmeyecek hallerde disiplin amirince disiplin soruşturması yapılması zorunluluğu bulunmadığı sonucuna varılmaktaysa da, dava konusu olayın inceleme ve soruşturmayı gerektiren nitelik ve içeriği göz önüne alındığında disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra ilgili hakkında soruşturmacı görevlendirilmesi gerekir.(İzmir Blg.İd.Mah.2.İd.Dava D.2021/2480-2579 E-K)
* Davacı hakkında “nöbet talimatına aykırı hareket etmek” disiplinsizliğinin işlendiği kanaatine varıldığından dava konusu disiplin cezasının tesis edildiği görülmekte ise de, idare tarafından, 29/10/2020 tarihli tutanak ve bilgi alma tutanakları haricinde olay ile ilgili disiplin soruşturması yapıldığına dair herhangi bir bilgi belge ve soruşturma raporu sunulamadığı, davacı tarafından hem Disiplin Kurulunda yapmış olduğu savunmada hem de dava dilekçesindeki beyanlarında Tabur Komutanı O.Ö.K. ile arasında husumet olduğu ve bu durumun adli makamlara da intikal ettiğini belirttiği halde, tutulan tutanakların tamamında O.Ö.K.’nın imzasının bulunduğu ve bilgi alma tutanaklarında bilgi alan olarak yine O.Ö.K.’nın bulunduğu görülmektedir.Bu durumda, davacının üzerine atılı fiillerin inceleme ve soruşturmayı gerektiren nitelik ve içerik arz ettiği hususu göz önüne alındığında, disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra ilgili hakkında soruşturmacı görevlendirilmesi için soruşturma emri verilmesi gerekmekteyken, verilmediği ve herhangi bir soruşturma raporu düzenlenmediği anlaşıldığından, disiplin hukukunun usul ve yöntemine uygun biçimde bir disiplin soruşturması yapılmadan, sadece savunmasının alınması üzerine davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık, aksi yönde verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. (İzmir Blg.İd.Mah.2.İd.Dava D.2022/440-767 E-K)
* Uyuşmazlığa konu Olayda; dava konusu disiplin cezasını veren ve davacının disiplin amiri konumunda olan bölük komutanı (F.A)’nın, aynı zamanda disiplin cezasına konu nöbet emirlerini sözlü olarak veren, davacı hakkında soruşturma açılmasına dayanak alınan tutanaklar üzerine soruşturmayı başlatan, soruşturmayı bizzat yürüten, davacının savunmalarını alan ve nihayetinde disiplin amiri olarak dava konusu disiplin cezasını veren kişi olduğu anlaşılmakta olup, disiplin soruşturmasına konu edilen olayla ilgili emri veren, verilen emrin yerine getirilmediğine ilişkin tutanaklara istinaden soruşturma başlatan ve soruşturmayı yürüten kişi ile soruşturma sonunda disiplin cezasını veren kişinin aynı olmasının objektif ve tarafsız değerlendirmeyi olumsuz yönde etkileyeceğinden, tarafsızlık ve objektiflik ilkesine aykırılık teşkil eden dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine ilişkin mahkeme kararında ise hukuka uygunluk görülmemiştir. (Bursa Blg.İd.Mah.1.İd.Dava D.2021/433 E-2022/97 K)
* Disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın değerlendirilmesi soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olmasının, yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir. Bakılan uyuşmazlıkta, davacı hakkında ceza verilmesine neden olan hoşnutsuzluk yaratmak fiilinin tarafı olan birinci sicil amiri depolar takım komutanı tarafından disiplin amiri sıfatıyla davacının yalnızca savunması alınarak ceza verildiği, usulüne uygun soruşturma açılmadığı, bağımsız ve tarafsız bir soruşturmacı tayin edilmeden yalnızca davacının savunması alınarak, objektiflik ve tarafsızlık ilkesine aykırı işlem tesis edildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. (Danıştay 12.D.2017/2245 E-2020/597 K)
* Davacı hakkında ceza verilmesine neden olan emri veren sicil amiri filo komutanı tarafından, disiplin amiri sıfatıyla ceza verildiği, usulüne uygun soruşturma açılmadığı, soruşturma raporu düzenlenmediği, sözlü emrin davacıya iletilip iletilmediğinin her türlü şüpheden uzak, somut, kesin, yeterli ve inandırıcı delillerle ortaya konulmadığı, bağımsız ve tarafsız bir soruşturmacı tayin edilmeden objektiflik ve tarafsızlık ilkesine aykırı işlem tesis edildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.(Danıştay 12.D.2017/2263 E-2020/3436 K)
* 6413 sayılı Kanun’a göre inceleme ve araştırmayı gerektirmeyecek hallerde disiplin amirince disiplin soruşturması yapılması/yaptırılması zorunluluğu bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Ancak, olayın inceleme ve araştırma gerektirip gerektirmediğinin, olayın oluş biçimi ve özelliği gibi durumlar göz önüne alınmak suretiyle her münferit olayda yargı mercilerince dosya kapsamındaki bilgi/belgeler tetkik edilerek değerlendirileceği de aşikardır. Uyuşmazlıkta; dava konusu işlemin gerekçesi olarak “17.11.2018 tarihinde izinsiz olarak kışlayı ve garnizonu terk etmek, 17.11.2018 tarihinde başka bir garnizonda sıhhi tedavi sonrasında tedavi sonucunu ve sıhhi iznini geçireceği adresi bildirmemek, 23.11.2018 tarihinde Uşak ili Banaz ilçesinde ilgili Yönergeye aykırı olarak sevk almadan muayene olmak, muayene sonucunu ve sıhhi iznini geçireceği adresi bildirmemek” eylemleri gösterilmiş ise de, “17.11.2018 tarihinde başka bir garnizonda sıhhi tedavi sonrasında tedavi sonucunu ve sıhhi iznini geçireceği adresi bildirmemek” eylemiyle ilgili olarak 1. Komando Taburu 2. Komando Bölük Komutanlığı’nın 01.01.2019 tarihli ve 88078664-1560-002-19/002 sayılı işlemi ile davacının “1 gün hizmet yerini terk etmeme” cezasıyla cezalandırıldığı ve anılan işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin Trabzon İdare Mahkemesi’nin 13.11.2019 tarih ve E:2019/207, K:2019/1195 sayılı kararının istinaf incelemesinde Dairemizin 04.09.2020 tarih ve E:2020/189, K:2020/568 sayılı kararıyla kaldırılmasına ve işlemin iptaline karar verildiğinin görüldüğü, ayrıca “17.11.2018 tarihinde izinsiz olarak kışlayı ve garnizonu terk etmek” eylemi ile ilgili olarak ise davacının savunmasının alınmadığı, diğer eylemlerine yönelik savunması alınmış ise de, olayların oluş biçimi ve özelliği göz önüne alındığında, söz konusu olayın tüm eylemlere yönelik inceleme ve araştırmayı gerektirdiği, bu bağlamda; davacı hakkındaki suçlamalarla ilgili olarak, disiplin amirince bizzat veya bağımsız ve davacıyla denk/üst konumda olan bir soruşturmacı atanmak suretiyle yaptırılacak disiplin soruşturmasında, bahsi geçen olaylarla ilgili olan personelin ifadelerinin alınması ve olayların açıklığa kavuşturulması için gerekli inceleme ve araştırmaların yapılması suretiyle hazırlanacak soruşturma raporu üzerine davacı hakkında disiplin yönünden bir değerlendirme yapılması ve davacının isnat edilen her eylemle ilgili savunmasının alınmasının gerekmesi karşısında, dava konusu olayın özelinde disiplin hukukunun usul ve yöntemine uygun bir disiplin soruşturması yapılmadan, davacının sadece bazı eylemlerine yönelik savunması alınmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık, davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. (Samsun Blg.İd.Mah.4.İd.Dava D.2020/194-1064 E-K)
* Davacının tabur komutanı M.Ö.’in isteği üzerine tugay komutanı Z.U. ile görüşmeye gittiğini ifade ettiği, tugay komutanı Z.U.’un tabur komutanı M.Ö. ile telefon görüşmesi sonucu tabur komutanı M.Ö.’in davacıyı göndermediğinin anlaşıldığından bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği görülmekle, olayın tarafları tabur komutanı M.Ö. ile tugay komutanı Z.U.’un konuya ilişkin ifadeleri alınarak konunun net şekilde aydınlatılmadığı dikkate alındığında, davacıya isnat edilen fiilin sübuta erip ermediği hususunun açılacak bir soruşturmada dinlenecek tanıkların ifadeleriyle anlaşılabileceği sonucuna varılmakla, soruşturma açılmadan sadece davacının savunmasının istenilmesi suretiyle tesis edilen dava konusu disiplin cezasında hukuka uyarlık, işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir. (Samsun Blg.İd.Mah. 4.İd.Dava D.2019/58-191 E-K)
* Davacı tarafından, 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkli olarak ve sıralı amirlerinin izni dahilinde gittiği ve anılan hususların araştırılması gerektiğinin iddia edildiği, davalı idarenin ise savunma dilekçesinde, davacının herhangi bir sevk evrakı ibraz etmediğinin öne sürüldüğünün görülmesi karşısında, davacının sevkle ilgili iddiasının gerekirse ilgili hastane nezdinde araştırılarak ve davacının sıralı amirlerinden izin aldığına yönelik olarak da tanık ifadelerine başvurulması suretiyle olayın aydınlatılması gerektiğinden, dava konusu olayda usulüne uygun bir soruşturma yapılmasına gerek bulunduğu sonucuna varıldığından, soruşturma yapılmadan sadece davacının savunmasının istenilmesi suretiyle işlem tesis edilerek davacıya verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır. (Samsun Blg.İd.Mah.4.İd.Dava D.2019/ 23-181 E-K)
* Davacı hakkında mazeretsiz göreve gelmediği ve kısa süreli kaçtığı yolunda tanzim edilen 23.03.2016 ve 24.03.2016 tarihli tutanaklar üzerine “Kısa süreli kaçmak: Kıtasından veya görev yerinden yedi günü aşmayacak ve bu süre içinde kendiliğinden gelecek şekilde kaçmak veya mesaiye gitmemek” fiilini işlediğinden bahisle verilen disiplin cezasından kaynaklanan işbu uyuşmazlıkla ilgili olarak, davacı tarafından dava dilekçesinde; 21.03.2016-01.04.2016 tarihinde orduevinde tecrit hayatı yaşadığına, bölüklerde rutin bir mesai çizelgesi olmadığına ve anılan tutanak tarihlerindeki durumuna dair açıklamaları/iddiaları ile olayın özelliği göz önüne alındığında, söz konusu olayın inceleme ve araştırmayı gerektirdiği sonucuna ulaşılmış olup, bu bağlamda; davacı hakkındaki suçlamalarla ilgili olarak delillerin toplanması suretiyle bağımsız ve davacıyla denk/üst konumda olan bir muhakkikçe soruşturma yapılarak soruşturma raporu hazırlanması ile davacının savunmasının alınması suretiyle davacı hakkında disiplin yönünden bir değerlendirme yapılmasının gerekmesi karşısında, bu hususlar yerine getirilmeden tesis edilen dava konusu işlemde aktarılan nedenle hukuka uygunluk bulunmamaktadır. (İstanbul Blg.İd.Mah.2.İd.Dava D.2019/60-1934 E-K)
* Davalı idarenin yukarıda alıntısına yer verilen mevzuat hükmü gereğe soruşturma yapıp yapmama konusunda takdir yetkisinin bulunduğu, davacı tarafından verilen savunma dilekçesinde de bahse konu eylemiyle ilgili araştırma yapılması istenilmediği anlaşıldığından davacı hakkında tesis edilen cezalandırma işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. (İzmir.Blg.İd.Mah.2.İd.Dava D.2022/2675 E-2023/72 K sayılı kararı ile onanan İzmir.5.İd.Mah.nin 2022/564-1637 E-K sayılı kararı)
* Uyuşmazlıkta, olayı bizzat tespit ettiği belirtilen Hv. Plt. ..A. Ö. tarafından herhangi bir tutanak tanzim edilmediği, Hv. Plt. … A. Ö.’nün ifadesine başvurulmadığı, Hv. Plt. …A. Ö.’nün olayı Hv. Uçk. Bnb. F. A.’ya bildirdiğine ilişkin Hv. Uçk. Bnb. F. A. ile Hv. Per. Asb. Kd. Bçvş C. H. tarafından tutanak tanzim edildiği, olayın bildirildiğine dair Hv. Per. Asb. Kd. Bçvş C. H.’nin ifadesine başvurulmadığı, disiplin cezasının tutanakta imzası bulunan Hv. Uçk. Bnb. F. A. tarafından verildiği, davacının kusurlu olduğu iddia edilen davranışı nedeniyle bir soruşturmacı tayin edilerek usulüne uygun soruşturma yapılmadığı ve disiplin amiri tarafından doğrudan savunma alınmak suretiyle dava konusu işlemlerin tesis edildiği görülmektedir. Bu durumda, davacı hakkında usulüne uygun bir soruşturma yapılmadan sadece savunması istenilmek suretiyle dava konusu işlemlerin tesis edildiği görüldüğünden, doğrudan savunma alınmak suretiyle tesis edilen dava konusu disiplin cezası işlemlerinde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. (Gaziantep.Blg.İd.Mah.5.İd.Dava D.2021/156 E-2022/3062 K sayılı kararı ile onanan Diyarbakır.2.İd.Mah.nin 2020/754-1312 E-K sayılı kararı)
* Davacı hakkında ceza verilmesine neden olan ”Maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek” fiili ile ilgili olarak disiplin amiri tarafından disiplin soruşturması açılıp, bağımsız ve tarafsız bir soruşturmacı tayin edilerek düzenlenen soruşturma raporuna istinaden, soruşturma sürecinde yer almayan disiplin amiri tarafından işlem tesis edilmesi gerekirken, soruşturma açılıp, soruşturma raporu tanzim edilmeksizin aynı disiplin amiri tarafından davacının hem ifadesine hem savunmasına başvurulup, yine aynı disiplin amiri tarafından işlem tesis edilmesinde yukarıda açıklanan ilkelere ve özellikle objektiflik ve tarafsızlık ilkelerine aykırılık bulunduğundan, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, istinafa konu Mahkeme kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır. (Gaziantep.Blg.İd.Mah.5.İd.Dava D.2020/ 1243 E-2022/619 K)
* Usulüne uygun soruşturma açılmadan, isnat edilen fiili her yönüyle ve şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya koyan soruşturmadan sonra hazırlanacak soruşturma raporu düzenlenmeden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (Erzurum.Blg.İd.Mah.4.İd.Dava D.2021/2170 E-2022/2383 K)
* Davacı hakkında, disiplin cezasına konu olaydan tarafsız, hiçbir ilgisi bulunmayan disiplin amiri tarafından disiplin cezası verilmesi gerekirken, isnat edilen fiilin tespitine ilişkin tutanağı düzenleyen(olayın tanığı) Hv. P. Asb. Üçvş. A.Ş. tarafından disiplin amiri olarak işlem tesis edilmesinde yukarıda açıklanan ilkelere ve özellikle objektiflik ve tarafsızlık ilkelerine aykırılık bulunduğundan, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uygunluk, mahkeme kararında ise sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır. (Gaziantep.Blg.İd.Mah.5.İd.Dava D.2020/ 758 E-2022/68 K)
* Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu personeller hakkında yapılacak disiplin soruşturmasında, 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununu hükümlerinin dikkate alınacağı, 6413 sayılı Yasaya tabi personel yönünden soruşturmacının şahsına ilişkin bulunmayan konularda disiplin soruşturmasının disiplin amiri tarafından bizzat veya görevlendireceği bir soruşturmacı tarafından yapılmasına engel bir husus bulunmadığı, bakılan davada da, disiplin cezasına konu olayın meydana geliş şekli ve niteliği gereği, davacıya isnat olunan fiilin ayrıca inceleme ve araştırmayı gerektirmediği ve konunun disiplin amirinin şahsına yönelik olmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince, davacı hakkında soruşturma açılmaksızın sadece savunması alınarak disiplin cezası verildiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.(İstanbul Blg.İd.Mah.2.İd.Dava D.2019/336-558 E-K)