* Geçici görevlendirme işlemlerinde, prensip olarak idarenin takdir yetkisi bulunmakla birlikte, bu yetkinin mutlak ve sınırsız bir yetki olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve geçici görevlendirme işlemlerinin de aynen diğer idari işlemler gibi idari yargı mercilerinde hukuksal denetime tâbi tutulacağının açık olduğu, bu kapsamda, geçici görevlendirme işlemlerinin hukuken geçerli bir sebebe dayanması; bu işlemlerin tesis edilmesinde, kamu yararı doğrultusunda geçici görevlendirmeye konu kamu hizmetinin sağlıklı yürütülmesinin amaç edinilmesi, dolayısıyla kamu yararı ile bağdaşmayan, örneğin kamu görevlisini görevinden fiilen uzaklaştırmak veya onu cezalandırmak gibi hizmet gereklerine ters düşen bir sonucun amaçlanmaması ve istisnailik niteliği gereği geçici görevlendirme işlemlerinin, idare tarafından kamu hizmetinin gereklerine göre tespit edilecek belirli bir süre ile sınırlı olacak şekilde tesis edilmesi gerektiği, aktarılan usul ve esaslara göre değerlendirilmesi neticesinde; dava konusu görevlendirme işleminde görevlendirme yapılmasını gerektiren “geçici” olarak nitelendirilebilecek kamu hizmeti gereğinin ortaya konulduğu görülmekle birlikte, belirli bir süre belirtilmediği anlaşıldığından, görevlendirme süresi belirtilmeksizin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. (Ankara Blg.İd.Mah.1.İd.Dava D.nin 2023/4235 E-2024/42 K sayılı kararı ile onanan Kastamonu.İd.Mah. 2022/1044 E-2023/870 K sayılı kararı)
* Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı … Tabur … Bölük Komutanı olarak görev yapmakta olan davacının, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı’nın 21.04.2020 tarih ve … sayılı emri ile 22/04/2020 tarihinden itibaren Barış Pınarı Harekatı-3 Görev Birlik Komutanlığı’nda Bölük Komutanı olarak görevlendirildiği, görevlendirme emri kapsamında … nolu Üs Bölgesi/Suriye’de 22/04/2020 tarihinden itibaren göreve başladığı, Suriye’de fiili olarak Bölük Komutanı olduğu ve bu görevin atama kadrosu ile aynı olduğu ileri sürülerek kendisine ödenmeyen Komutanlık Tazminatının ödenmesi istemiyle yaptığı 05/07/2020 tarihli başvurunun 22/09/2020 tarih ve … sayılı yazı ile bildirilen 15/09/2020 tarih ve … sayılı işlem ile reddi üzerine Mayıs/2020 tarihinden itibaren eksik ödenen Komutanlık tazminatının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi ile bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacının bölük komutanı olarak görev yapmakta iken yine bölük komutanı olarak görevlendirildiği, sınır ötesi harekat kapsamında asli görevi ile aynı nitelikte bir görevde fiilen görevlendirildiği, farklı bir vazifede geçici olarak görevlendirilme gibi bir durumun söz konusu olmadığı, sadece görev yerinin değiştiği, atama kadrosunun gerektirdiği (bölük komutanı) sorumlulukları yerine getirdiği, komutanlık tazminatı/ puanı aldığı kadrodaki bölük komutanlığı görevine devam ettiği görüldüğünden, kursa, eğitime vb başka bir vazifeye katılmış bir personel gibi asli vazifelerinden sorumlu tutulmadığı şeklinde yorumlanamayacağı ve asli görevi uhdesinde olmaksızın başka bir vazife için görevlendirildiği şeklinde değerlendirilemeyeceği, bölük komutanı olarak görev yapan davacıya komutanlık tazminatının ödenmeye devam etmesi gerektiği açıktır. Bu durumda; bölük komutanı olarak görev yapmaya devam eden davacıya komutanlık tazminatı ödenmesine karar verilmesi gerekirken asli vazifelerinden sorumlu tutulmadığı anlaşılmakla başka vazife için görevlendirilen davacıya mevzuat hükümleri uyarınca komutanlık tazminatı ödenmesine imkan bulunmadığı sonucuna varıldığı, gerekçesiyle davanın reddine karar veren idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.(İzmir Blg.İd.Mad.5.İd.Dava D.2022/1494 E-2023/547 K)