Geçici Ek Görevlendirme

Av. Cengiz DEMİRTAŞ

GEÇİCİ EK GÖREVLENDİRME

Türk Silahlı Kuvvetleri personeli tarafından yerine getirilecek görevler kadro görevi ile sınırlı değildir. 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Silahlı Kuvvetlere mensup subayların ve astsubayların görev ve sorumluluklarının Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği ile diğer kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, talimatname ve hizmet kadrolarının açıklamalarında gösterileceği belirtilmiş (Md.4), 211 sayılı İç Hizmet Kanunu’nda vazife, hizmetin icabettirdiği şeyi yapmak ve menettiği şeyi yapmamak olarak tanımlanmış (Md.7), hizmetin; kanunlarla nizamlarda yapılması veyahut yapılmaması yazılmış olan hususlarla, amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işler olduğu belirtilmiş (Md.6) her rütbe sahibinin, kanunların, nizamların ve amirlerin kendisine tahmil ettiği bütün hizmet ve vazifeleri öğrenmeye, vazifeli olduğu yerlerde öğretmeye ve bu hizmet ve vazifeleri eksiksiz yapmaya ve takip ederek yaptırmaya memur ve mecbur olduğu belirtilmiştir (Md.75). Söz konusu düzenlemelerden Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin vazifesinin sadece kadro görevini yerine getirmekle sınırlı olmadığı, kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge ve talimatnamelerle gösterilen hizmetlerin yerine getirilmesi ile yükümlü olunduğu görülmektedir. TSK tarafından ifa edilen kamu hizmetlerinin yürütülmesinde personele kadro görevinin dışında, kadrolarda tanımlanmış ya da tanımlanmamış başka görevler de tevdi edilebilmektedir. Yurtdışı geçici görevlendirmeler, kantin, nöbet hizmetleri, ek görevler, vekâlet görevleri bu kapsamda olan görevlerdir.

Subay ve Astsubay Atama Yönetmeliği’nin “Atama Yetkileri” başlıklı 13’üncü maddesi (f) fıkrası, görevlendirmenin 3 aya kadar yapılması durumunda Kuvvet Komutanlığına bilgi verilmek suretiyle asgari Tümen / Tugay (ve eşidi), Komutanlıklarca, görevlendirmenin 3 aydan fazla süreler için yapılması durumunda ise görevlendirmenin ilgili birliğin teklifi ile Kuvvet Komutanlığınca yapılacağını öngörmüştür.

Tüm idari işlemlerde olduğu gibi geçici görevlendirmelerde de amaç kamu yararı ve özelde askerî hizmetin aksamadan, layıkıyla yürütülmesidir. İdari yargı mercileri içtihatlarına göre;

* Geçici görevlendirmede süre belirtilmeli ve süreye göre yetkili makam tarafından işlem tesis edilmeli,

* Geçici görevlendirme için zorunlu durumlar (hizmet ihtiyacı, idari, adli vs hususlar) bulunmalı,

* Tesis edilen görevlendirme işleminde takdir yetkisi, objektif kıstaslarla, kamu yararı ve kişi yararı dengesi korunarak kullanılmalı,

* Hizmet gerekleriyle bağdaşmayan bir görevlendirme olmamalı,

* Geçici görevlendirme atama mahiyetinde olmamalıdır.

Belirtilen bu prensiplere uyulmak koşuluyla asker kişilerin atandıkları kadrolardan diğer başka kadrolara geçici ve/veya ek olarak görevlendirilmeleri mümkündür. Bu şekildeki görevlendirme işlemlerine karşı idare mahkemelerinde iptal davası açılabilir.

* Dosyanın incelenmesinden dava konusu uyuşmazlığın, davacının atamalı olduğu “… Ana Jet Üs Uç.Sis.K.lığı Uçak Bkm. Tb. K.lığı Uçk. Ünt. Bkm. Bl. K.lığı Uçk. Avi. Atl. K.lığı EH Chz. Atl. EH Cihaz Teknisyeni” kadro görevine ilaveten “Uç.Sis.K.lığı Uçak Bkm. Tb. K.lığı Hatl. Bkm. Bl. K.lığı …. Fl. Hat Bkm. Bl. K.lığı Uçş. Hat. İht. K.lığı Eh Chz. Atl.sine EH Cihaz Teknisyeni” olarak ek görevle görevlendirilmesine ilişkin işlemden kaynaklandığı, anılan işlemde davacının asli görevi uhdesinde kalacak şekilde ek görevli olarak görevlendirildiğinin, özlük işlemlerinin atamalı olduğu kadro görev yeri üzerinden yürütüleceğinin belirtildiği, bir başka deyişle davacının asli kadrosu ile bağının kesilmediği, bu haliyle dava konusu işlemin Subay ve Astsubay Atama Yönetmeliği’nden kaynaklanan bir geçici görevlendirme işlemi olmadığı açıktır.

926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 3. maddesinde, “Kadro: Barışta Türk Silahlı Kuvvetlerinin hizmetlerini etkin bir şekilde yürütebilmek için ihtiyaç duyduğu personelin rütbe, sınıf ve varsa branşına göre tespit edilen miktarıdır.” şeklinde tanımlanmış, aynı Kanun’un 4. maddesinde ise, Silâhlı Kuvvetlere mensup subayların ve astsubayların görev ve sorumluluklarının Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği ile diğer mevzuat ve hizmet kadrolarının açıklamalarında gösterileceği hükme bağlanmıştır.

Yürütülen hizmetin gereklerine göre belirlenecek kadrolara usulüne uygun olarak yapılacak atamalarla kamu hizmetinin devamlılığının sağlanması esastır. Aynı zamanda, zaman içinde kamu hizmetinde oluşabilecek değişiklikler ve hizmetin bu değişikliklere göre verimli ve dengeli bir şekilde sunulabilmesi, hizmetin aksamaması için İdare gerekli önlemleri almakla yükümlü ve yetkilidir. Bu durumlarda atama yapılamayan veya boşalan kadrolara ek görevlendirme yapılması konusunda İdarenin takdir yetkisi bulunmaktadır.  Ancak takdir yetkisinin, mutlak ve sınırsız bir yetki olmadığı,  kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılması gerektiği ve bu yönüyle de yargı denetimine tabi olduğu tartışmasızdır.

Dava konusu uyuşmazlıkta, davacının ilk olarak 03/07/2015-31/08/2015 tarihleri arasında asli görevi uhdesinde kalmak kaydıyla ek görevli olarak görevlendirildiği, bu kadroya nokta atama teklifinde bulunulmasına rağmen kadro/rütbe uyumsuzluğu nedeniyle atamasının yapılmadığı, akabinde dava konusu işlemle 30/08/2015-30/11/2015 tarihleri arasında tekrar ek görevlendirme yolu ile görevlendirildiği, kamu görevinin atamalı personelce yapılmasının esas olduğu ve İdarenin sahip olduğu takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanıldığına ilişkin yeterli bilgi ve belge sunulamaması karşısında, dava konusu işlemin ek görevlendirmenin usul ve amacını aştığı sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.(Danıştay 2.D.2020/467 E-2021/2256 K)

* Dosyanın incelenmesinden; … İli,….İlçesi … Piyade Tugay Loj.Des.K.lığı kadrosunda P.Yb olarak görev yapan davacının 18 Eylül 2019 tarihinden itibaren asli görevi uhdesinde kalmak üzere … P.Tug.Hazır yemek Hiz.Kont.Tşk (Tşk Bşk) kadrosunda ”görevli personel görevine katılıncaya kadar” bu kadroya görevlendirilmesine ilişkin Kara Kuvvetleri Komutanlığı … Piyade Tugay Komutanlığı Merkez Şube Müdürlüğü’nün 18.09.2019 tarih ve … sayılı işleminin tesis edilmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. İdarelerin memurların geçici görevlendirme konusunda sahip olduğu takdir yetkisini hizmetin gerekli kıldığı durumlarda kullanması, sürenin belirli olması ve hizmetin ifası için öngörülen sürenin sonunda ilgilinin kadro görevine döndürülmesi gerekmektedir. Yani geçici görevlendirmenin belli bir süre için ve geçici bir hizmete yönelik olması zorunludur. Aksi taktirde sürekli bir hizmetin görülmesi naklen atamayı gerektirip, geçici görevlendirme yoluna bu durumda başvurulması mümkün değildir. Geçici Görevlendirme işleminin kurulmasında henüz örgütsel yapısı oluşturulmamış bir kadro ile ilgilendirilmemiş olan yeni bir kamu hizmetini yürütmek amacı ile durumu uygun olan kamu görevlilerinin görevlendirilmesinde kamu hizmetinin yürütülmesi amaç edinilmeli, kamu yararı ile bağdaşmayan, örneğin kamu görevlisini görevinden fiilen uzaklaştırmak, onu cezalandırmak gibi hizmet gereklerine ters düşen bir sonuç amaçlanmamalıdır. Dava konusu işlemde, davacının 17.08.2019 tarihli emir gereği geçici olarak görevlendirildiği belirtilmekle birlikte, davalı idarece, savunma dilekçesinde, davacının, P.Yb İ.İ’nun geçici olarak görevden uzaklaştırıldığı ve müteakiben açığa alındığı için davacının ilgili mevzuatın, idarelerine tanıdığı takdir yetkisine dayanılarak tesis edildiği açıklamalarına yer verildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olayda; davacının, 17.08.2019 tarihli emir gereği asli görevi uhdesinde kalmak üzere ”görevli personel görevine katılıncaya kadar” denilmek suretiyle 18 Eylül 2019 tarihinden itibaren … P.Tug.Hazır yemek Hiz.Kont.Tşk (Tşk Bşk) kadrosuna görevlendirildiği, görevlendirmede herhangi bir süre belirtilmediği, süresiz görevlendirmenin statü hukuku olan memur hukukunda kamu görevlisine tanınan “hukuki güvenlik” ilkesiyle bağdaşmayacağı, görevlendirme işleminin mahiyeti gereği belirli bir süre için düzenlenmesi gerektiğinden, herhangi bir süre belirtilmeksizin görevli personel görevine katılıncaya kadar’ denmek suretiyle tesis edilen dava konusu geçici görevlendirme işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Öte yandan; işlemde herhangi bir süre belirtilmeden davacının görevlendirildiği, 3 aydan fazla sürecek görevlendirme işleminin ilgili birliğin teklifi ile Kuvvet Komutanlığı’nca yapılması gerekirken birlik komutanlığınca yapılmış olmasının Subay ve Astsubay Atanma Yönetmeliğinin 13 ncü madde (f) bendinin amir hükümlerine açıkça aykırılık teşkil ettiği ve yetki yönünden de hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Bu durumda, hizmetin gerekli kıldığı durumlarda kamu görevlilerinin kadroları üzerinde bırakılmak kaydıyla kendi uzmanlık alanına giren işler için ve belli süre ile sınırlı olarak görevlendirilmeleri mümkün olmakla birlikte; uyuşmazlık konusu olayda, davacının geçici görevlendirmesinin belirli bir süre ile kayıtlanmamış olması karşısında dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.(İstanbul Blg.İd.Mah.3.İd.Dava D.nin 2020/1001 E-2021/1327 K sayılı kararı ile onanan Edirne 3.İd.Mah.nin 2019/1322 E-2020/255 K sayılı kararı)

Manisa ili, …No’lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda doktor olarak görev yapan  davacı tarafından, hakkında  4/7/2022-4/9/2022 tarihleri arasında Şırnak 23.P.Tüm.Komutanlığına resen geçici olarak görevlendirilmesine dair tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davada; “…Bu durumda, her ne kadar davalı idare tarafından dava konusu işlemin anılan Protokol kapsamında  Milli Savunma Bakanlığı Askeri Sağlık hizmetleri Genel Müdürlüğünün 30/12/2021 tarih ve … sayılı yazısına istinaden tesis edildiği belirtilmiş ise de; söz konusu yazı mahkememize sunulmadığı gibi, Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılacak görevlendirme taleplerinin her yıl Eylül ayında Sağlık Bakanlığına bildirileceği dikkate alındığında Milli Savunma Bakanlığında acil ortaya çıkan ilave ihtiyacın da ortaya konulamadığı, bununla birlikte söz konusu talep üzerine davalı idare tarafından taşra teşkilatına gerekli talimatı vererek yukarıda aktarımı yapılan  2014/20 sayılı “Geçici Görevlendirme” konulu Genelge’de belirtilen kurallar uyarınca öncelikle gönüllü olup olmadığı yönünde araştırma yapmak ve gönüllü çıkmaması durumunda sırasıyla belirlenen usul ve esaslar izlenmek suretiyle davacının belirlendiği hususu ortaya konulmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. (İzmir Blg.İd.Mah.1.İd.Dava D.nin 2022/2195 E-2023/445 K  sayılı kararı ile onanan Manisa 1.İd Mah.nin 2022/688-1003 E-K  sayılı kararı)

* Kıbrıs Barış Kuvvetlerinde bando astsubayı olarak görev yapan davacının, Erzincan’da bulunan 3. Ordu Komutanlığına klarnetçi kadrosuna görevlendirilmesine ilişkin 06/01/2022 tarihli işlemin iptali istemiyle açılan davada; mevzuat hükümleri ile dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığının 02/07/2020 tarih ve … sayılı emir yazısıyla askeri personelin kumarhanelere, casinolara girmesinin yasak olduğu, bu emre aykırı hareket edenler hakkında ilk seferinde 6413 sayılı Kanun uyarınca işlem yapılacağı, ikinci defa bu fiili işleyenlerin de Kara Kuvvetleri Komutanlığına bildirileceği ve bu emrin Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığına katılan her personele tebliğ edileceğinin belirtildiği, anılan emrin davacıya da 19/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin görüldüğü, davacının söz konusu emre aykırı olarak 15/09/2021 ve 09/12/2021 tarihlerinde Casino’ya gittiğinin tespit edildiği, bu durumun davacı tarafından da ikrar edildiği ve davacıya 6413 sayılı Kanun uyarınca disiplin cezası verildiği anlaşıldığından, söz konusu fiilleri ile KKTC’nin kendine mahsus şartları ve burada yapılan hizmetin niteliği de dikkate alınarak, Erzincan’da bulunan 3. Ordu Komutanlığında klarnetçi kadrosuna görevlendirilmesine ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. (Ankara  Blg.İd.Mah.1.İd.Dava D.nin 2022/4890 E-2023/3166 K  sayılı kararı ile onanan Ankara 7.İd Mah.nin 2022/106-2098 E-K  sayılı kararı)

*  Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı … Tabur … Bölük Komutanı olarak görev yapmakta olan davacının, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı’nın 21.04.2020 tarih ve … sayılı emri ile 22/04/2020 tarihinden itibaren Barış Pınarı Harekatı-3 Görev Birlik Komutanlığı’nda Bölük Komutanı olarak görevlendirildiği, görevlendirme emri kapsamında … nolu Üs Bölgesi/Suriye’de 22/04/2020 tarihinden itibaren göreve başladığı, Suriye’de fiili olarak Bölük Komutanı olduğu ve bu görevin atama kadrosu ile aynı olduğu ileri sürülerek kendisine ödenmeyen Komutanlık Tazminatının ödenmesi istemiyle yaptığı 05/07/2020 tarihli başvurunun 22/09/2020 tarih ve … sayılı yazı ile bildirilen 15/09/2020 tarih ve … sayılı işlem ile reddi üzerine  Mayıs/2020 tarihinden itibaren eksik ödenen Komutanlık tazminatının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi ile bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacının bölük komutanı olarak görev yapmakta iken yine bölük komutanı olarak görevlendirildiği, sınır ötesi harekat kapsamında asli görevi ile aynı nitelikte bir görevde fiilen görevlendirildiği,  farklı bir vazifede geçici olarak görevlendirilme gibi bir durumun söz konusu olmadığı,  sadece görev yerinin değiştiği, atama kadrosunun gerektirdiği (bölük komutanı) sorumlulukları yerine getirdiği, komutanlık tazminatı/ puanı aldığı kadrodaki  bölük komutanlığı görevine devam ettiği görüldüğünden, kursa, eğitime vb başka bir vazifeye katılmış bir personel gibi  asli vazifelerinden sorumlu tutulmadığı şeklinde yorumlanamayacağı ve asli görevi uhdesinde olmaksızın başka bir vazife için görevlendirildiği şeklinde değerlendirilemeyeceği, bölük komutanı olarak görev yapan davacıya komutanlık tazminatının ödenmeye devam etmesi gerektiği açıktır. Bu durumda; bölük komutanı olarak görev yapmaya devam eden davacıya komutanlık tazminatı ödenmesine karar verilmesi gerekirken asli vazifelerinden sorumlu tutulmadığı anlaşılmakla başka vazife için görevlendirilen davacıya mevzuat hükümleri uyarınca komutanlık tazminatı ödenmesine imkan bulunmadığı sonucuna varıldığı, gerekçesiyle davanın reddine karar veren  idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.(İzmir Blg.İd.Mad.5.İd.Dava D.2022/1494 E-2023/547 K)

* Dava konusu görevlendirme işleminin süre belirtilmeksizin tesis edildiği ve işlemde görevlendirmenin sebebinin ortaya konulmadığı, bu durumun kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık teşkil ettiği görüldüğünden, davacının süre ve sebep unsuru belirtilmeden görevlendirilmesine ilişkin 22/06/2021 tarih ve … sayılı işlemin hukuka aykırı olması nedeniyle  Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında yer alan, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğuna ilişkin kural gereğince davacının işlem nedeniyle mahrum kaldığı özlük haklarının her bir ödeme kalemi yönünden ayrı ayrı fiilen ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği, gerekçesiyle davacının, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Komutanlığı emrine kaynak takip ve tedarik koordinasyon subayı olarak görevlendirilmesine ilişkin işlem nedeniyle mahrum kaldığı özlük haklarının her bir ödeme kalemi yönünden ayrı ayrı fiilen ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerekir.(Ankara Blg.İd.Mah.1.İd.Dava D.2023/2676-3435 E-K)

* Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10/10/2022 tarih ve E:2022/61, K:2022/63 sayılı kararıyla” geçici görevli olarak bulunulan süreye ait geçici görev harcırahı ödenmemesinden kaynaklanan zararlar yönünden belli bir uygulama tarihi esas alınarak istekte bulunulan davalarda, 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesine göre uygulama  tarihinden itibaren altmış gün içinde; uygulama üzerine davalı idareye başvurulmuş ise 12. maddenin göndermede bulunduğu 11. maddeye göre idarenin bu başvuruya cevap vermemiş olduğu hallerde uygulama tarihinden itibaren en geç yüz yirmi gün, idarenin cevap verdiği durumlarda ise uygulama tarihinden başvuru tarihine kadar geçen süre de hesaba katılmak koşuluyla cevabın davacıya tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde idari davanın açılmış olmasının gerektiği, buna göre, ilgililer tarafından, asıl görev yerlerine döndükten sonra idareye 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinde öngörülen süre olan altmış gün içerisinde yapılmış bir başvuru ve bu başvuru üzerine aynı Kanun’un 11. ve 12. maddeleri uyarınca işletilen bir süreç bulunmadığı anlaşılmakla, bu süreler geçtikten sonra yapılan başvuruların zımnen reddedilmesi üzerine açılan davaların süresinde olmadığı” gerekçesiyle  aykırılığın davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki karar doğrultusunda giderilmesine karar verildiği görüldüğünden Dairemizce konunun yeniden değerlendirilmesi yoluna gidilmiş ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun anılan kararı ile uyumlu olan idare mahkemesi kararında hukuki isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.(Ankara Blg.İd.Mah.7.İd.Dava D.2023/1941-1869 E-K)

Geçici görevlendirme işlemlerinde, prensip olarak idarenin takdir yetkisi bulunmakla birlikte, bu yetkinin mutlak ve sınırsız bir yetki olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve geçici görevlendirme işlemlerinin de aynen diğer idari işlemler gibi idari yargı mercilerinde hukuksal denetime tâbi tutulacağının açık olduğu, bu kapsamda, geçici görevlendirme işlemlerinin hukuken geçerli bir sebebe dayanması; bu işlemlerin tesis edilmesinde, kamu yararı doğrultusunda geçici görevlendirmeye konu kamu hizmetinin sağlıklı yürütülmesinin amaç edinilmesi, dolayısıyla kamu yararı ile bağdaşmayan, örneğin kamu görevlisini görevinden fiilen uzaklaştırmak veya onu cezalandırmak gibi hizmet gereklerine ters düşen bir sonucun amaçlanmaması ve istisnailik niteliği gereği geçici görevlendirme işlemlerinin, idare tarafından kamu hizmetinin gereklerine göre tespit edilecek belirli bir süre ile sınırlı olacak şekilde tesis edilmesi gerektiği,  aktarılan usul ve esaslara göre değerlendirilmesi neticesinde; dava konusu görevlendirme işleminde görevlendirme yapılmasını gerektiren “geçici” olarak nitelendirilebilecek kamu hizmeti gereğinin ortaya konulduğu görülmekle birlikte, belirli bir süre belirtilmediği anlaşıldığından, görevlendirme süresi belirtilmeksizin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. (Ankara Blg.İd.Mah.1.İd.Dava D.nin 2023/4235 E-2024/42 K sayılı kararı ile onanan Kastamonu.İd.Mah. 2022/1044 E-2023/870 K sayılı kararı)