* 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 1. maddesinde ise; “Kazaî merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dâhil tüm tebligat, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılır.” hükmüne yer verilmiştir. Dava dosyası incelendiğinde; hakkında soruşturma yürütülen davacının 19 gün senelik izne ayrıldığı 31/07/2017 tarihinde savunmasının istenilmesine ilişkin aynı tarihli yazı yazılıp, hem iznini geçireceği Eskişehir ilindeki adrese hem de MERNİS sistemine kayıtlı olan ikamet adresine iadeli taahhütlü posta yoluyla tebliğe çıkarıldığı, iznin geçirileceği adrese gönderilen tebligat iade olurken, Maltepe Posta Dağıtım Merkezince yazılan yazı ile ikamet adresine gönderilen tebliğin 02/08/2017’de gerçekleştirildiği bildirilince, 18/08/2017 tarihli üst yazıdan anlaşıldığı üzere “Savunma Hakkından Vazgeçtiği” kabul edilen davacıya uyuşmazlığa yol açan disiplin cezasının uygulandığı, savunma isteme yazısı hakkında tebliğ usülsüzlüğüne yönelik iddialarını da içeren 23/08/2017 tarihli itirazı da diğer dava konusu işlemle reddedilen davacı tarafından, bakılmakta olan davanın açıldığı görülmektedir. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler, yukarıdaki mevzuat hükümleri ve açıklamalar ile birlikte değerlendirildiğinde; 7201 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca yapacağı tebligatlarda bu kanun hükümlerine uymakla mükellef olan davalı idarenin, davacıdan savunmasını istemek üzere iadeli taahhütlü posta yoluyla gerçekleştirdiği tebliğin usüle uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda; davacının, usülüne uygun bir şekilde savunması alınmaksızın “2 (iki) gün hizmet yerini terk etmeme” cezası ile cezalandırılmasına yönelik 18/08/2017 tarih ve 2017/8 sayılı işlem ile bu işleme yaptığı 23/08/2017 tarihli itirazın reddi yolundaki 08/09/2017 tarih ve … sayılı dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk; bu işlemler yönünden “Davanın Reddi” yolundaki istinaf konusu kararda ise hukuki isabet bulunmamaktadır. (İstanbul Blg.İd.Mah. 2.İd.Dava D.2019/1442-2371 E- K)
* Her ne kadar ilk derece mahkemesi kararında savunma hakkına ilişkin mevzuat hükmünün dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan haline yer verilmediği görülmekte ise de; isnada konu fiil ve karşılığında öngörülen disiplin cezası belirtilerek savunmasını iki iş günü içinde yapması aksi halde savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağına ilişkin 23.11.2015 tarih ve 15 sayılı yazının 24.11.2015 tarihinde davacıya tebliğ edilmek istendiği ancak davacının söz konusu yazıyı tebliğ almaması üzerine bu hususun tespitine ilişkin 24.11.2015 günlü tutanağın düzenlendiği, dava konusu işlemin ise 25.11.2015 tarihinde tesis edildiğinin anlaşılması karşısında, yukarıda yer verilen mevzuat hükmü uyarınca tanınan savunma süresinin dolması beklenmeden tesis edilen dava konusu işlemde davacının savunma hakkının kısıtlanmış olması sebebiyle hukuka uyarlık, ilk derece mahkemesi kararında ise sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır. (İstanbul Blg.İd.Mah.2.İd. Dava D.2020/29-1761 E- K)
* Yukarıda verilen mevzuat hükümlerine göre disiplin cezasıyla cezalandırılması için hakkında soruşturma açılan ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası ile cezalandırılması teklif edilen kamu görevlisine savunmasını yapmak üzere en az 3 günlük süre tanınmalı, savunma istem yazısında gerek savunma süresi gerekse disiplin suçunu oluşturan eylem ya da eylemler açık bir şekilde belirtilmeli, disiplin suçu oluşturan eylemin hangi disiplin kurallarını ihlal ettiği ortaya konulmalıdır. Bunun için de, disiplin soruşturmasıyla ilgili tüm hukuki delillerin toplanması ve soruşturmanın usulüne uygun olarak tamamlanması gerekmektedir. Aksi durumun, Anayasa ile güvence altına alınan savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağı açıktır. Disiplin cezasıyla cezalandırılması için hakkında soruşturma açılan ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası ile cezalandırılması teklif edilen kamu görevlisine savunmasını yapmak üzere en az 3 iş günlük süre tanınması gerekirken 26 Mayıs 2019 tarih ve 408 sayılı savunma istem yazısı ile davacının 2 iş günü içerisinde savunmasının verilmesinin istenildiği, böylece davacının Anayasa ve Yasalarla güvence altına alınan savunma hakkının kısıtlandığı, savunma hakkı kısıtlanarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.(Adana Blg.İd.Mah1.İd.Dava D.2021/256-2144 E-K)