* Davacı hakkında düzenlenen sözlü sınav puan değerlendirme formu incelendiğinde; bir başkan ve dört üyeden oluşan sınav komisyonu tarafından davacının kura yoluyla çekmiş olduğu soruya cevap veremediğinin, güncel konulardan soru sorulduğunun, o soruya da cevap veremeyerek tedirginliğinin arttığının, özgüvensiz tavırlar sergilediğinin, kendini ifade etmekte, cümle kurmakta zorlandığının yazıldığı; ancak (40)’ar puan üzerinden değerlendirilen mesleki bilgi düzeyine başkan ve üç komisyon üyesi tarafından ayrı ayrı (35)’er puan, bir komisyon üyesi tarafından (30) puan verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, tutanağa davacının soruyu bilemediği yazılmasına rağmen, (35)’er ve (30)’ar puanlar takdir edilmiş olmasının çelişkili olduğu, verilen not ile gerekçenin birbiriyle uyuşmaması sebebiyle takdir yetkisinin objektif kullanılmadığı sonucuna varıldığından, davacının yapılan sözlü sınav neticesinde başarısız sayılması işleminde hukuka uygunluk görülmemiştir. (Danıştay 12.D.2022/3929 E-2023/1833 K)
* Devlet memurluğuna alınmada mülakat yapılmasının öngörüldüğü durumlarda, mülakata çağrılacak aday sayısını belirleme konusunda yasakoyucunun Anayasa’nın 128. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca takdir hakkına sahip bulunduğu açıktır. Esasen yazılı sınav ve mülakat biçiminde yapılan giriş sınavlarında, yazılı sınavı kazanan tüm adaylar yerine, belli sayıda adayın mülakata çağrılıp çağrılmaması yasakoyucunun takdirindedir. Zira, yazılı sınavda başarılı olanlar arasından söz konusu kişilerin sözel ifade yeteneklerinin, muhakeme güçlerinin, temsil niteliklerinin, genel ve fiziki görünümlerinin, ikna kabiliyetlerinin, genel yetenek ve genel kültürlerinin değerlendirilebilmesi amacıyla yapılacak mülakatta, idarenin mümkün olduğunca seçme şansına sahip bulunması için alınacak kadrodan daha fazla adayın mülakata çağrılması gerekmektedir. Ancak, yasakoyucu çağrılacak aday sayısını belirlerken mülakatı açıkça anlamsız kılabilecek veya yazılı sınavın nesnel sonuçlarını ortadan kaldırabilecek bir uygulama yapmamaya da özen göstermelidir. (Anayasa Mahkemesi14/04/2011 tarih ve 2009/63 E-2011/66 K)