P.Uzm.Çvş. rütbe ve statüsündeki sanığın ….Tug. ….Tb.K.lığı emrinde dedektör operatörü olarak görevli olup olay tarihinde Suriye ülkesi Telabyad bölgesinde bulunduğu, 17/03/2022 tarihinde Barış Pınarı Harekatı kapsamında … arasında mayın/el yapımı patlayıcı arama ve tarama faaliyetinin icra edildiği sırada Kol Komutanı P.Asb.Çvş. M.S.Y.’in bir emri olmaksızın arkadaşından çakmak alarak sigara yaktığı, bunun üzerine P.Asb.Çvş. M.S.Y.’in sanığı uyardığı, bunun üzerine sanığın sigarasını söndürdüğü, 3-4 adım attıktan sonra Kol Komutanı M.S.’e “komutanım ben yoruldum, mola verebilir miyiz?” deyip dedektörü bıraktığı, Kol Komutanı M.S.’in ise bölgenin tehlikeli olduğunu, emir ve komutanın kendisinde olduğunu söylediği, sanık yeniden dedektörü alıp birkaç adım daha attığı, ardından yine devam etmek istemediğini söylediği, “Mola benim hakkım, mola hakkımı kullanmak istiyorum” şeklinde sözler söylediği, Kol Komutanının buna karar verecek olanın kendisi olduğunu, mola vermeyeceklerini belirterek, intikale devam etmesi emrini verdiği, sanığın “ben yoruldum” diyerek dedektörü yere bıraktığı, bunun üzerine Kol Komutanı M.S.’in, P.Uzm.Çvş. Y.A.’dan dedektörü devralmasını istediği ve intikalin bu şekilde tamamlandığı maddi olay olarak kabul edilmiştir. Emir vermeye yetkili amirlerin hizmetin düzgün, verimli ve kesintisiz bir biçimde yürütülmesini temin etmek maksadıyla, konusu suç teşkil etmeyen, yasa ve diğer hukuk kurallarıyla düzenlenmemiş konularda, somut kural ve prensipler koyabilme yetkisine sahip olduklarıdır.

Belirtilen yasal düzenlemelerin içeriğinden çıkan diğer bir sonuç ise, malum ve muayyen hâle getirilerek ilgilisine duyurulan hizmete ilişkin emirlere bilerek ve isteyerek uyulmamasının, emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturacağıdır. Vazifesi, yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askerî gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurt dışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmak olan Türk Silahlı Kuvvetlerinde her askerin; kendisinden beklenen vazifeleri hakkıyla yapabilmek için üst ve amirlerine mutlak itaat etmesinin zorunlu olduğu, yurt dışı operasyon bölgesinde bulunan birlikte görevli Kol Komutanının, icra edilmekte olan mayın/el yapımı patlayıcı arama ve tarama faaliyeti esnasında dedektör operatörü olarak görevli olan sanığa, kendine göre mola vermenin tehlikeli olduğunu değerlendirdiği bölgede, emri olmadan durmaması ve intikale devam etmesi yönünde vermiş olduğu emrin; emir vermeye yetkili amir tarafından, askerî hizmetin düzgün, verimli ve kesintisiz bir biçimde yürütülmesini temin etmek maksadıyla verildiği, konusunun suç teşkil etmediği, askerî hizmet dışında özel bir konuda yerine getirilmesi istenen bir talep olmadığı ve bu sebeplerle askerî hizmete ilişkin olduğu izahtan varestedir. Mayın/el yapımı patlayıcı arama ve tarama faaliyetinin icra edildiği esnada sanığın önce herhangi bir emir olmaksızın durarak intikalin insicamını bozmak, ardından yukarıda yer verilen açıklamalar karşısında hizmete ilişkin olduğu izahtan vareste olan Kol Komutanı M.S.Y’in intikale devam etmesi emrine karşın “komutanım ben yoruldum, mola verebilir miyiz?” deyip dedektörü bırakmak, Kol Komutanı Mehmet Sacit’in bölgenin tehlikeli olduğunu, emir ve komutanın kendisinde olduğunu söylemesi üzerine yeniden dedektörü alıp birkaç adım daha attıktan sonra “Mola benim hakkım, mola hakkımı kullanmak istiyorum” diyerek yine intikale ve faaliyete devam etmek istemediğini söylemek, Kol Komutanının tekrar intikale devam etmesi emrini vermesine karşın “ben yoruldum” diyerek dedektörü yere bırakmak suretiyle hizmete ilişkin emri, söz ve fiili davranışları ile yerine getirmeyeceğini söyleyerek açıkça reddetmek suretiyle üzerine atılı emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği anlaşılarak cezalandırılmasına karar vermek gerekmiş, temel ceza tayin edilirken olayın meydana geldiği yerin yurt dışı operasyon bölgesi olması, burada verilen emirlerin yerine getirilmemesi ile bozulan askerî disiplinin, yurt içindeki başka birliklere kıyasla Birlik güvenliğini daha fazla zaafa uğratacağı gerçeği ile olay esnasında sanığın icra ettiği mayın/el yapımı patlayıcı arama ve tarama faaliyetinin niteliği itibariyle görevde yer alan diğer personelin can güvenliğini doğrudan tehlikeye attığı hususu dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılmıştır. (Ankara Blg.Ad.Mah.9.Ceza Dairesinin 2023/895 E-2024/1599 K sayılı kararı ile onanan Ankara 51.As.Ceza Mah.nin 2022/748 E-2023/122 K sayılı kararı)