DAVANIN ÖZETİ : Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 4. Mekanize P. Tug.
keşif bölüğünde üçüncü takım komutanı olarak görev yapan davacı tarafından, ”maiyetinin
gözetiminde ihmal göstermek” fiilini işlediğinden bahisle Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin
Kanunu’nun 18/1-ç maddesi uyarınca “1/20 oranında aylıktan kesme” disiplin cezası ile
cezalandırılmasına ilişkin 16.05.2024 tarih ve 20775114 sayılı Piyade Tabur Komutanlığı
işleminin; hukuka aykırı olduğu iddia edilerek iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı
parasal hakların yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davalı idare tarafından, davacıya verilen disiplin cezasının
kanuna ve hukuka uygun olduğu, verilen cezanın nedeninin, davacının sabit eylemleri
dolayısıyla meydana gelen disiplinsizliği olduğu, işlemin iptalini gerektirecek herhangi bir
hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı hakkında tesis edilen işlem tüm yönleriyle hukuka
uygun olduğundan, yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Karar veren İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nce; işin gereği görüşüldü:
Dava, Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 18/1-ç maddesi uyarınca “1/20
oranında aylıktan kesme” disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 16.05.2024 tarih ve
20775114 sayılı Piyade Tabur Komutanlığı işleminin; hukuka aykırı olduğu iddia edilerek
iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte iadesine karar
verilmesi istemiyle açılmıştır.
6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun “Disiplin soruşturması ve
yetkiler” başlıklı 7.maddesinde; ” (1) Maiyetinden birinin disiplinsizlik teşkil edebilecek
bir fiilini veya mesleğe aykırı tutum ve davranışını herhangi bir şekilde öğrenen disiplin
amirleri, olayın araştırılması gerektiğine kanaat getirirse, yazılı olarak görevlendireceği
soruşturmacılar vasıtasıyla ya da şahsen disiplin soruşturması yapar…” hükmüne, “Disiplin
cezaları” başlıklı 11.maddesinde; ” (1) Subay, astsubay (…)(1) ve uzman erbaşlar ile
sözleşmeli erbaş ve erler hakkında verilebilecek disiplin cezaları ağırlık derecesine göre
aşağıda belirtilmiştir: …ç) Aylıktan kesme, (2) Uyarma, kınama, hizmete kısmi süreli devam
ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; hizmet yerini terk etmeme ve oda
hapsi cezaları disiplin kurulları ve disiplin amirleri tarafından; Silahlı Kuvvetlerden ayırma
cezası yüksek disiplin kurulları tarafından verilir.” hükmüne, “Aylıktan kesme cezasını
gerektiren disiplinsizlikler” başlıklı 18.maddesinde; ” (1) Aylıktan kesme cezasını
gerektiren disiplinsizlikler şunlardır: …ç) Maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek:
Astlarının ve emri altındakilerin denetim, kontrol ve gözetiminde ihmal göstermektir.”
hükmüne, “Disiplin amirleri tarafından verilen cezalara itiraz ve cezanın kesinleşmesi”
başlıklı 41.maddesinde; ” (1) Disiplin amirleri tarafından verilen disiplin cezalarına karşı,
cezanın tebliğ edilmesinden itibaren iki iş günü içinde itiraz edilebilir. İtiraz, bir üst disiplin
amirine yazılı olarak yapılır. Süresi içinde itiraz edilmez ise ceza kesinleşir…” hükmüne yer
verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 4. Mekanize P.
Tug. keşif bölüğünde üçüncü takım komutanı olarak görev yapan davacı tarafından,
”maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek” fiilini işlediğinden bahisle Türk Silahlı Kuvvetleri
Disiplin Kanunu’nun 18/1-ç maddesi uyarınca “1/20 oranında aylıktan kesme” disiplin cezası
ile cezalandırılmasına ilişkin 16.05.2024 tarih ve 20775114 sayılı Piyade Tabur Komutanlığı
işleminin; hukuka aykırı olduğu iddia edilerek iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı
parasal hakların yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle görülmekte olan
davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Disiplin cezaları kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu
görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa
etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan
yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar
doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği
gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme
sahiptirler. Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza
verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar mevzuatla belirlenmekte, doktrin
ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.
Olayda, 14’üncü Mekanize Piyade Tugay 2’nci Mekanize Piyade Tabur
Komutanlığında Emniyet ve Muhafız Takım Komutanı olarak görevli iken kendi takımında
görevli P.Er D.D. ve P.Er E.K.’nin 17 Nisan 2024 tarihinde nizamiye önüne gelen bir araçtan
yemek alarak kendilerine tebliğ edilen emirler hilafına dışarıdan yemek sipariş ettiklerinden
bahisle amirleri konumundaki davacının maiyetinin gözetiminde ihmal disiplinsizliğinden
dolayı davacıya disiplin cezası verildiği, verilen disiplin cezasına karşı yapılan itiraz üst
disiplin amiri tarafından reddedildiği ve cezanın 06.06.2024 tarihinde kesinleştiği
anlaşılmıştır.

Dava dosyasındaki ifadelerden anlaşıldığı üzere, kışla komutanının emri gereği
dışarıdan gelen (yemek) siparişlerin yalnıza rütbeli personel tarafından alınması veya
nizamiyede görevli personel tarafından alınarak askerle gönderilmesi koşuluyla teslim
alınabileceği, rütbeli olmayan personelin (erlerin) bu şekilde sipariş vermesi yahut teslim
almasının yasak olduğu anlaşılmıştır.
Davacının takımında görevli iki erin, sipariş ettikleri yemeği nizamiye önüne gelen
kişiden teslim aldığından bahisle dava konusu işlem tesis edildiğinden, davacının bu emre
aykırı hareket edip etmediğinin ve dolayısıyla maiyetinin gözetiminde ihmal gösterip
göstermediğini irdelenmesi gerekmektedir.
Dava konusu işlem tesis edilmeden önce; davacının, dışarıdan gelen yemeği teslim
alan erlerin, nizamiyede görevli uzman çavuşların ifadelerinin alındığı, bu ifadelerden
anlaşıldığı üzere, davacının P.Er D.D. ve P.Er E.K.’nin talebi üzerine bu erlere
komutanlarıyla birlikte yemek siparişi verebilecekleri yönünde izin verdiği, erlerin ise
komutanları Uzm. Çavuş S.B. ile birlikte yemek siparişi verdiği, takım komutanı olan
davacının verilen bu siparişi dışarıdan teslim almaları noktasında erlere herhangi bir izin
vermesinin söz konusu olmadığı, ancak yine adı geçen erlerin ve uzman çavuşların
ifadelerinden anlaşıldığı üzere yemek siparişi gelince erlerin bu siparişi dışarıdan teslim
almaları için nizamiyede görevli nöbetçi uzman çavuşlardan izin istediği ve uzman çavuşların
da bu doğrultuda izin verdiği, erler nizamiye kapısının önünde beklerken tabur komutanın
görmesi ve bu hususta tutanak tutması üzerinde disiplin sürecinin başladığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının, kendi takımında görevli P.Er D.D. ve P.Er E.K.’ye 17 Nisan
2024 tarihinde tek başlarına dışarıdan yemek sipariş etme ve teslim alma noktasında herhangi
bir izin vermediği, davacı tarafından rütbeli olmayan personelin (erlerin) bu şekilde sipariş
vermesi yahut teslim almasının yasak olduğunun bilindiği, dolayısıyla davacının ilgili mevzuatı gereği kendisine yüklenen sorumluluğu yerine getirdiği, Takım Komutanı olan
davacının maiyeti altında bulunan askerlerin başında sürekli bulunup, onları her an
denetlemesinin icra edilen görev nedeniyle mümkün olmadığı hususları birlikte dikkate
alındığında, ilgili mevzuatı gereğince kendisine yüklenen sorumluluğu yerine getiren
davacının, 6143 sayılı Kanun’un 18/1-ç maddesi gereğince 1/20 oranında aylıktan kesme
cezası ile tecziyesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan; işlemin hukuka aykırı bulunması nedeniyle, davacının yoksun kaldığı
parasal haklarının davacıya ödenmesi yasal bir zorunluluktur.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, davacının maaşında yapılan
kesinti dahil işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların dava tarihinden (29.07.2024)
itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte idare tarafından davacıya ödenmesine, aşağıda
dökümü yapılan 1.123,00-TL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
uyarınca belirlenen 18.000,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya
verilmesine, artan posta ücretinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi
uyarınca karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden
itibaren 30 gün içerisinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere,
28/02/2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.