Meydana gelen bir kaza/olay, işlenen bir disiplinsizlik veya askeri suç halinde hangi araştırma yönteminin kullanılacağına karar vermek çok önemlidir. Uygulamada idari tahkikat, disiplin soruşturması ve ön inceleme birbiri ile karıştırılmaktadır. Asker kişiler tarafından bir disiplinsizlik gerçekleştirildiğinde, bir suç işlendiğinde veya askeri birlik veya askeri kurumda bir kaza/olay meydana geldiğinde yetkili ve görevli personel tarafından gerekli araştırmanın yapılarak mevzuatın öngördüğü usul ve esaslar çerçevesinde idari ve adli işlem tesis etme zorunluluğu bulunmaktadır. Burada bahsedilen “araştırmanın” hangi mekanizma ile, kim ya da kimler tarafından hangi usul ve esaslar çerçevesinde yapılacağına mevzuatın öngördüğü çerçevede yetkili ve görevli amirler tarafından karar verilecektir. Bu araştırma mekanizmaları olan ön inceleme, disiplin soruşturması ve idari tahkikata ilişkin önceki kısımlarında yeri geldiğince açıklamalar yapılmıştır. Bununla birlikte uygulamada birbirine karıştırılan söz konusu mekanizmaların karşılaştırmalı olarak bir bütünlük halinde burada ayrıca ele alınmasının faydalı olacağı değerlendirilmiştir. İdari tahkikatların maksadı; kaza ya da olayın sebebinin ve meydana gelen kayıpların belirlenmesi, tekrar etmesinin engellenmesi için gerekli önlemlerin saptanması ile kaza ya da olayın oluşumunda idari açıdan bir kusur, kasıt, ihmal bulunup bulunmadığı veya idarece alınmış tedbirlerde bir aksaklık/eksiklik olup olmadığının açığa çıkartılması olarak kabul edilmektedir. İdari tahkikat heyeti, kaza/olaya ilişkin icra edeceği incelemede kaza/olayın sebeplerini belirler. Kasten, disiplinsizlik, ihmal, tedbirsizlik, eğitimsizlik, bilgisizlik, tecrübesizlik, dikkatsizlik, yorgunluk, hastalık ve uykusuzluk gibi nedenlerle meydana gelen kaza/olayların sebeplerini ve sorumlusunu bulmak ne kadar önemli ise bu sebeplerin ortadan kaldırılması için alınması gereken tedbirlerin tespit edilmesi de o kadar önemlidir. Kaza ya da olayların sebeplerini ve sorumlularını bulmak sadece o kaza/olayla ilgili adli/idari tahkikat için önemlidir. Bu sebeplerin ortadan kaldırılması için alınması gereken tedbirlerin tespit edilmesi ise gelecekte meydana gelmesi muhtemel kaza/olayların önüne geçilmesini sağlar. Disiplin soruşturmasının aksine idari tahkikatların açık bir normatif dayanağı kanun ve yönetmeliklerde bulunmamaktadır. TSK tarafından uygulamaya konulan bazı iç düzenlemelerde idari tahkikat yapılmasına cevaz verildiği, usul ve esaslarının belirlendiği görülmektedir. Olayda bir disiplinsizlik söz konusu ise veya böyle bir ihtimal var ise kanuni dayanağı olan disiplin soruşturması düşünülmeli ve yapılmalıdır. Uygulamada disiplin soruşturmasının belli bir kişi hakkında, idari tahkikatların ise olay hakkında yapılabileceği şeklinde bir düşünce bulunmaktadır. Hakkında disiplin soruşturması yapılan personele soruşturma sonucunda ceza verilmemesi halinde dahi personelin lekelenebileceği düşünülerek idari tahkikat yapılması tercih edilmektedir. Bu düşünce doğru değildir. TSK Disiplin Kanunu ile disiplin hukuku sistemimize giren disiplin soruşturmasının olay hakkında (kişi ismi belirtilmeksizin) yapılmasına hukuki bir engel bulunmamaktadır. Bu nedenle bir olaya ilişkin olarak ilgili disiplin amirleri tarafından adli ve disiplin hukuku işlemlerinin disiplin soruşturması çatısı altında yapılması uygun olacaktır. İdari tahkikat veya disiplin soruşturması neticesinde olayın adli boyutunun tespit edilmesi yahut bunlar yapılmaksızın bir olayın adli boyutunun olduğunun tespit edilmesi mümkündür. Bu durumda ön inceleme için mevzuatta aranan diğer şartlar da varsa ön inceleme yapılması zorunluluktur. Ön inceleme, şikâyet veya ihbar olunan veya resen tespit edilen bir eylemin vuku bulup bulmadığını ve genel hatları ile delillerin neler olduğunu ortaya koymaya yönelik inceleme ve araştırma faaliyetidir. Ön incelemenin disiplin soruşturması ve idari tahkikattan farkı doğrudan adli işlem yapmaya yönelik yapılmasıdır. İdari tahkikat veya disiplin soruşturması yapıldıktan sonra adli işlem yapmak için bir de ön inceleme yapılmasının gereksiz olduğu düşünülebilir. Ancak bu uygulamanın ülkemizde yalnızca asker kişiler için söz konusu olmayıp tüm kamu görevlileri için de geçerli olduğunu dikkate almak gerekmektedir. İdari tahkikat, askeri disiplin soruşturması ve ön inceleme, bunları yapan kişilerin sahip olduğu yetkiler bakımından da farklılık arzeder. İdari tahkikatı yapan kişilerin yetkilerinin açık bir dayanağı bulunmamaktadır. İdari işleyişin doğal bir sonucu olarak sahip olunduğu düşünülen tahkikat yetkisi doğrultusunda temel hak ve hürriyetlere müdahale edilmeyecek seviyede tahkikat yetkisinin bulunduğu kabul edilmektedir. Disiplin soruşturmacısının veya soruşturma heyetinin yetkileri ise 6413 sayılı TSK Disiplin Kanununun 7’nci maddesi 6’ncı fıkrasına göre kendilerini görevlendiren disiplin amiri adına; disiplin soruşturmasıyla ilgili bilgi ve belgeleri toplama, savunma alma, tanık dinleme, bilirkişi görevlendirme, keşif yapma, hâkim veya savcı kararı gerektirmeyen durumlarda kriminal inceleme yaptırma da dâhil olmak üzere her türlü inceleme yapma ve ilgili makamlarla yazışma yetkisini haizdir. Ön incelemecinin yetkileri ise 4483 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ön inceleme ile görevlendirilen kişiler bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerini haiz olup, 4483 sayılı Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Ceza Muhakemesi Kanununa göre işlem yapabilirler. Kanun koyucu ön incelemenin adli işlem yapmaya yönelik olmasından ve bu kuruma verdiği önemden dolayı Ceza Muhakemesi Kanununa göre işlem yapabilme yetkisini görevlendirilen kişi ya da kişilere bahşetmiştir.İdari tahkikat, disiplin soruşturması ve ön incelemeye ilişkin usul, esas ve yetkileri gösteren tablo aşağıdadır.
